Muris, Kadastro Tespitinden Sonra Vefat Etmişse 10 Yıllık Hak Düşürücü Süre Uygulanmaz

Muris, Kadastro Tespitinden Sonra Vefat Etmişse 10 Yıllık Hak Düşürücü Süre Uygulanmaz

Kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra, taşınmazın mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıklarda 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre bulunmaktadır. Ancak bu süre her durumda geçerli değildir. Özellikle muris muvazaasına dayalı davalarda bu süre işlememektedir. Aşağıda bu durumun hukuki dayanaklarını ve Yargıtay kararları ışığında değerlendirmesini bulabilirsiniz.


1. Kadastrodan Önceki Hukuki Sebeplere Dayanma Sınırı

Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesine göre; tespitten önce doğan bir hakkın ileri sürülebilmesi için, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılması gerekmektedir. Bu sürenin geçirilmesi halinde dava hakkı düşer.

Ancak Yargıtay, muris muvazaasına dayanan tapu iptal ve tescil davalarında bu sürenin işletilemeyeceğini kabul etmektedir. Çünkü muris muvazaası, genellikle kadastrodan sonra ortaya çıkan, mirasçılar açısından zarar doğurucu ve muvazaalı işlemlerle ilgilidir.


2. Murisin Vefat Tarihi Önemli midir?

Yargıtay içtihatlarına göre, mirasbırakanın ölüm tarihi, 10 yıllık hak düşürücü sürenin hesaplanmasında belirleyici rol oynamaktadır. Eğer muris, kadastro tespitinden sonra vefat etmişse, mirasçılar için dava hakkı ancak ölümle birlikte doğar ve bu durumda 10 yıllık süre işletilemez.


3. Somut Olay – Bursa Örneği

Bursa ili sınırlarında bir köyde bulunan 15 adet taşınmazın tapu kayıtları, 1985 ve 1991 yıllarında kadastro çalışmaları neticesinde murisin iki oğlu adına tescil edilmiştir. Murisin kız çocukları, bu taşınmazların gerçekte babalarına ait olduğunu ve sadece kız çocuklarını mirastan mahrum bırakmak amacıyla muvazaalı şekilde oğullarına devredildiğini ileri sürerek tapu iptal davası açmıştır. Davalı taraf ise kadastro tespitinin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçtiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

Ancak Yargıtay, murisin kadastrodan sonra vefat ettiğine dikkat çekerek 10 yıllık hak düşürücü sürenin işlemediğini belirlemiş ve yerel mahkeme kararını bozmuştur.


4. Yargıtay Kararı ile Destek

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 17.09.2014 tarihli, 2013/21995 E., 2014/14341 K. sayılı kararı:

“Muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği, dava hakkının murisin ölümüyle ortaya çıkacağı kuşkusuzdur. Kadastro tespitinin yapıldığı tarihten sonra muris ölmüşse, 10 yıllık sürenin uygulanamayacağı tartışmasızdır.”


5. Sonuç ve Değerlendirme

Kadastro tespiti sonrası murisin ölümünün gerçekleştiği durumlarda, mirasçılar muris muvazaasına dayanarak her zaman dava açabilir. Bu tür davalarda:

  • Muvazaalı işlemin ispatı (tanık, belge, tapu tedavül zinciri),
  • Murisin kastı ve gerçek iradesi,
  • Mirasçıların zarara uğrayıp uğramadığı

gibi unsurlar özellikle değerlendirilmelidir.

Bu çerçevede, Bursa gibi yoğun kadastro geçmişine sahip illerde, benzer davalarda Yargıtay kararlarına uygun gerekçelendirme ile dava açılması mümkündür. Uygulamada ise, murisin ölüm tarihini esas alan bir analiz yapılmalı ve davanın açılma süreci buna göre planlanmalıdır.


Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız