loader image

Fetö davalarında etkin pişmanlık

Fetö davalarında uygulanan etkin pişmanlık hükümlerine geçmeden önce, çok daha genel uygulama alanı bulunan etkin pişmanlık hükümlerinden ve mevzuat kaynağından söz etmek gerekir.

Etkin Pişmanlık Ceza İndirimi Nedir?

Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle sonradan pişman olması, suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği olumsuzlukları gidermesi ve ceza adaletine olumlu davranışlarıyla katkı sunması halinde atıfet hükümlerinin uygulanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. Kişinin etkin pişmanlık göstermesi halinde suçun niteliğine göre ceza indirimi veya cezalandırılmaması sonucu ortaya çıkar. Bu uygulama halk arasında etkin pişmanlık yasası olarak da bilinmektedir. Fakat, etkin pişmanlık yasasından kastedilen şey çoğunlukla bazı suçlardan sonra ceza indirimini düzenleyen TCK hükümleridir.

Ceza hukukumuzda yalnızca belirli suçlar açısından uygulama alanı bulabilen etkin pişmanlık müessesesi, işlenmiş olan suç nedeniyle etkin pişmanlıktan yararlanan kişi için bir miktar ceza indirimi uygulanmasını sağlamaktadır. Esasında etkin pişmanlık, ceza hukukumuzda yer alan ve cezayı kaldıran ya da azaltan nedenlerden yalnızca birisidir, dolayısıyla kastı ve ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran bir neden olduğu söylenilemez.

Gönüllü vazgeçme ile arasındaki fark nedir?

Gönüllü vazgeçme, TCK’nın 36. maddesinde düzenlenmiş olup kişinin suç yolundan dönerek, suçun tamamlanmasını veyahut da neticenin gerçekleşmesini önlemesini amaçlamaktadır. Etkin pişmanlığa dair düzenlemelerin uygulanması için ise suç tamamlanması gerekir. Suç tamamlandıktan sonra kişi hatasının farkına vararak pişman olur ve sebep olduğu haksızlığın neticelerini gidermeye çalışır.

Etkin pişmanlık hangi suçlarda uygulanır?

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda etkin pişmanlık hükümlerinin düzenlendiği suçlar şunlardır:

  • Organ ve doku ticareti suçu (TCK m. 93)
  • Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu (TCK m. 110)
  • Hırsızlık suçu (TCK m. 168)
  • Mala zarar verme suçu (TCK m. 168)
  • Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m. 168)
  • Dolandırıcılık suçu (TCK m. 168)
  • Hileli iflas suçu (TCK m. 168)
  • Taksirli iflas suçu (TCK m. 168)
  • Yağma suçu (TCK m. 168)
  • Karşılıksız yararlanma suçu (TCK m. 168)
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imar ve ticareti suçu (TCK m. 192)
  • Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçu (TCK m. 192)
  • Parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları (TCK m.201)
  • Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (TCK m. 221)
  • Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu (TCK m. 245)
  • Zimmet suçu (TCK m. 248)
  • Rüşvet suçu (TCK m. 254)
  • İftira suçu (TCK m. 269)
  • Yalan tanıklık suçu (TCK m. 274)
  • Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme suçu (TCK m. 281)
  • Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu (TCK m. 282)
  • Muhafaza görevini kötüye kullanma suçu (TCK m. 289)
  • Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçu (TCK m. 293)
  • İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçu (TCK m. 297)
  • Suç için anlaşma suçu (TCK m. 316)

Etkin pişmanlık beraat kararı verilmesine neden olmaz. Ceza Muhakemesi Kanunu m. 223 gereğince etkin pişmanlıktan faydalanan kişiye ceza verilmemesi halinde ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.

Etkin pişmanlık suçu kabul etmek midir?

Etkin pişmanlıktan faydalanmak suçu kabul etmek anlamına gelir mi şeklindeki soru çokça sorulmaktadır. Kişinin etkin pişmanlıktan faydalanmak istemesi suçu kabul ettiği anlamına gelmez. Eğer kişinin fiilleri suç değilse değil etkin pişmanlıktan faydalanmak istemesi, bizzat cezalandırılmayı istiyorum dese bile ceza verilemez. Çünkü sanığın suçu ikrarı bile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na göre tek başına mahkumiyete esas olamaz. Çünkü bir kişinin kendisini suçlu kabul etmesi veya başkasının suçunu kabullenmesi mümkündür. Ceza yargılamasının amacı ise maddi gerçeği bulmaktır. Bu nedenle sanığın ikrarının dahi başkaca yan delillerle desteklenmesi gereklidir.

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere kişinin etkin pişmanlıktan faydalanmak istemesi suçu kabul etmek anlamına gelmemektedir.

etkin pismanlik ceza davasi
Av. Enes SENCER

 

Etkin Pişmanlığın Unsurları Nelerdir ?

Etkin pişmanlık; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda bir suç işleme eyleminden sonra failin pişmanlığını göstermesi ve hakimin şartlar oluştuğu takdirde verilecek cezada indirime gitmesi hatta tamamen cezayı ortadan kaldırması hali olarak tanımlanabilir. Ancak her suç tipi için etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz, kanun kapsamında hangi suçlar için etkin pişmanlıktan yararlanılabileceği düzenlenmiştir. Her ne kadar failin ceza almamasını sağlayan bir ceza muhakemesi kurumu olsa da etkin pişmanlık failin kusurunu azaltan bir durum değildir.

Failin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmesi için bir girişimde bulunması gerekir, yani pişmanlığını gösteren durumlar ortaya koymalıdır. Yalnızca üzülmesi etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabileceği anlamına gelmemektedir. Dış dünyaya yansıtılan bir pişmanlık doğmalıdır. Yani mağdurun uğradığı zarar da tamamen giderilmiş olmalıdır. Ayrıca etkin pişmanlık suça ilişkin hüküm verilene kadar ortaya çıkmalıdır. Aşağıda etkin pişmanlığın unsurları ayrıntılı olarak sıralanmıştır.

1. Fiile İlişkin Şartlar

  • Tamamlanmış Bir Suç Olmalıdır.

Suçların tamamlanma anı her suç için farklılık göstermektedir.  Etkin pişmanlık, suçun bütün unsurlarıyla tamamlanmasından ve neticenin meydana gelmesinden sonra söz konusudur. Kesintisiz (mütemadi) bir suç olan ” hürriyetten yoksun kılma” suçu, mağdurun hürriyetinden yoksun kılınması ile tamamlanır. 5237 sayılı TCK’nın 110. maddesinde; “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyen fail, soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa” faile verilecek cezada indirim yapılmasını öngörmüştür.

  • Tamamlanmış Suça İlişkin Etkin Pişmanlık Hükmü Münhasıran Düzenlenmiş Olmalıdır.

İlgili suça ilişkin kanuni bir düzenleme olmalıdır. Kanunu düzenleme yoksa etkin pişmanlıktan yararlanamaz.

2. Faile İlişkin Şartlar

  • Fail Bizzat Pişmanlık Göstermelidir.

Etkin pişmanlıktan yararlanılması için failin pişmanlık gösteren eylemleri bizzat gerçekleştirmesi gerekmektedir. Bir örnekle izah edecek olursak; hırsızlık suçunda çalınan malın iadesi fail tarafından değil de, failin bir yakını tarafından gerçekleştirilirse fail etkin pişmanlık hükmünden yararlanmamalıdır. İade ve tazminin cebri icra yoluyla gerçekleştirilmesi, zararın failin rızası hilafına veya ondan habersiz olarak üçüncü kişilerce giderilmesi, eşyanın failin yakalanmamak için kaçarken atması sonucu veya kaçarken yakalanan failin üzerinde ele geçirilmiş olması gibi hallerde, failin gerçek anlamda pişmanlığından söz edilemeyeceğinden 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanma şartları oluşmayacaktır.

Buna karşın, etkin pişmanlık   hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun uğradığı zararın aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartı yerine getirilirken duyulan pişmanlığın mutlaka sözle ifade edilmesi zorunluluğu bulunmayıp, davranışlar yoluyla da ifade edilmesi olayın özelliğine göre mümkün olabilecektir.

  • Failin Pişmanlığı Etkin (Aktif) Olmalıdır.

Failin etkin pişmanlıktan yararlanması için göstermesi gereken aktif tutum; suçla mücadelede etkin işbirliği sağlama, bilgi vererek suçun aydınlatılmasına katkı sağlama, örgütlü suçlulukla mücadeleye katkı sağlama, failin hukuka aykırı duruma son vermesi, iade veya tazmin suretiyle etkin pişmanlık, resmi makamlara başvurarak tedavi ettirilmeyi isteme şeklinde olabilir.

  • Fail Suçun Tamamlanmasından Sonra Pişmanlık Göstermelidir.

Tamamlanmamış suçlarda etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz.

  • Pişmanlık Kanunda Öngörülen Zamanda Gösterilmiş Olmalıdır.

Etkin pişmanlık; suçun tamamlanmasından sonraki aşamada; soruşturma başlamadan önce, soruşturma evresinde, kovuşturma evresinde hüküm verilmeden önce, kovuşturma evresinde hüküm verildikten sonra ve hatta kovuşturma evresi tamamlandıktan sonra da söz konusu olabilir.

Etkin Pişmanlık Halinde Ceza İndirim Oranı Nedir?

TCK, yargılanan kişinin suç teşkil eden fiil hakkında yaptığı açıklamayı veya fiilin kimler tarafından işlendiğine dair bilgiyi hangi aşamada verdiğine göre ceza indirimi yapmaktadır. İşlenen suçun niteliğine ve vehametine göre indirim oranı belirlenmektedir. TCK, çoğu zaman etkin pişmanlık halinde uygulanacak indirimin en üst sınırını belirleyerek hakimin, TCK’nın belirlediği bu üst sınırı aşmamak kaydıyla cezada indirim yapmasını öngörmüştür. Örneğin, bir suç ile ilgili kanunda “yarısına kadar indirilir” ibaresi varsa, hakim olayın özelliğine göre yarısı kadar değil, örneğin 1/3 oranında indirim yapabilecektir. Yani, kanunun ceza indirimi için üst sınır belirlediği durumlarda hakim bu sınırı geçemeyecek, fakat sınırın altında indirim oranı uygulayabilecektir.

Etkin pişmanlık nedeniyle hangi suçlarda ne oranda ceza indirimi yapılabileceğine her suç için ayrı ayrı aşağıda değinilecektir.

 

Fetö davasında etkin pişmanlık mümkün müdür?

Fetö davalarında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak mümkünüdür. Türk Ceza Kanunu m221’e göre;

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.

Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında
cezaya hükmolunmaz.

Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır. Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir. Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık hükümleri birden fazla uygulanmaz.

 

 

Silahlı Terör Örgütü Üyeliği Suçunda Etkin Pişmanlık – Emsal Yargıtay Kararı

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin E: 2017/3600, K: 2018/1333 Sayılı Kararı

“İçtihat Metni”

Mahkemesi : ……Ceza Dairesi

Suç: Silahlı terör örgütüne üye olma

Karar

3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi yollamasıyla TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf talebinin esastan reddi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmiştir.
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;

Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;

Silahlı Terör Örgütü üyeliğinden hükmolunan cezanın süresine göre sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299.maddesi gereğince reddine,

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Yargıtay Ceza Genel Kurulu Tarafından Onanan Daire Kararı

1-Yargıtay CGK tarafından onanarak kesinleşen Silahlı terör örgütü üyeliğiyle ilgili Dairemizin ilk-derece-mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, E:2015/3, K:2017/3 sayılı kararında;

Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle;

  • Örgüt talimatı ile bu ağadahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının,
  • Her türlü şüphedenuzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde,
  • Kişinin silahlı terör örgütüyle bağlantısını gösteren delilolduğunun kabul edildiği dikkate alınarak,
  • Somut dosyada sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığınınatılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında;

Temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan; sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren,

“Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”,

“Bylock analiz raporu”,

“Bylock baz analiz tutanağı”

Sanığın eşi tarafından kullanıldığının değerlendirildiğinin belirtildiği “107141” id numarasına ilişkin olarak düzenlenen “Bylock analiz raporu” ve

“Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”nın,

CMK’nın 217.maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerini sorulmuştur. Tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi,

2-Sanık temyiz-aşamasında dosyaya gönderdiği 22.02.2018 ceza infaz kurumu havale tarihli dilekçesiyle silahlı terör örgütü suçuyla ilgili etkin pişmanlık talebinde bulunmuştur. Hakkında TCK’nın 221. maddesinin uygulanmasını istemiştir. Sanığın beyanının alınarak koşulları oluştuğu halde TCK’nın 221.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekir. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması koşulları yoksa pişmanlığın TCK’nın 62.maddesi kapsamında değerlendirilip yeniden hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,

3-Kabul ve uygulamaya göre ise;

Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözönüne alınması gerekir. Bu çerçevede;

  • TCK’nın 53. maddesindeki bazıdüzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğiningözetilmemesi ve
  • Kanuna aykırı, sanık ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri temyiz itirazları bu itibarlayerinde görülmüştür.

Sonuç

Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Sanığın tutuklulukta geçirdiği süreler, mevcut delil durumu ve suç vasfı da dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına, 17.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

FETÖ üyeliği ile ilgili geniş kapsamlı makalemize aşağıda linkten ulaşabilirsiniz

Bursa Avukat

Bursa Ceza Avukatı

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required