El Atmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) Davası Nedir?
El atmanın önlenmesi davası olarak bilinen müdahalenin men’i davası uygulamada sıklıkla görülür. Nedenleri ve sonuçları bakımından önemli hukuki sonuçları olan ve yargı kararları çerçevesinde dikkat edilmesi gereken özelliklere sahip bir davadır. Mülkiyet hakkı eşya ve mal üzerindeki en geniş hakkı tanımlamaktadır. Böylesine geniş bir hak olan mülkiyet hakkını kanun koyucu adete bir koruma kalkanı altına almıştır.
Bu dava men-i müdahale davası, tecavüzün men’i davası ya da el atmanın önlenmesi davası olarak da adlandırılmaktadır.
El Atmanın Önlenmesi Davasının Niteliği
El atmanın önlenmesi davası maddi hukukla alâkalı talep açısından ayni bir davadır. El atmanın önlenmesi davasının mülkiyet (TMK m. 683) veya başka bir ayni
hakka (örn. TMK 865/1) dayanarak açılması mümkündü
El Atmanın Önlenmesi Davası Açabilmenin Şartları Nelerdir?
- Davayı açacak kişinin yani davacının mülkiyet hak ve yetkilerine sahip bir kimse olması gerekmektedir. Yani müdahalenin men’i davası malik(mülkiyet hakkı sahibi) tarafından açılmalıdır. Malikin ölmesi durumda ise dava malikin mirasçıları tarafından bu dava açılabilecektir.
- İkinci olarak söz konusu tecavüzün , müdahalenin haksız olması gerekmektedir. Yani müdahalede bulunan kişinin hiçbir haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın gerçekleştirdiği ve devam eden bir saldırı olmalıdır.
Haksız müdahalede bulunan kiinin kusurlu olması gerekir mi ?
El atmanın önlenmesi davasında amaç yalnızca mülkiyet hakkını korumak ve müdahaleyi sonlandırmak olduğundan haksız müdahalede bulunan kişinin kusurlu olup olmaması da önem arz etmemektedir.
El Atmanın Nnlenmesinde Görevli Mahkeme Hangisidir ?
EL ATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI NEREDE AÇILIR ?
Dava konusu;
1- Taşınmaz olması halinde dava taşınmazın bulunduğu yerin asliye hukuk mahkemesinde açılır.
2 –Taşınır söz konusu ise davalının yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesi görevli ve yetkilidir.
3- Kat mülkiyeti söz konusu ise sulh hukuk mahkemesi görevlidir.
ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI İLE NELER TALEP EDİLEBİLİR?
El atmanın önlenmesi davası için müdahale hala devam etmekte olduğundan;
- Bu haksız müdahalenin durdurulması,
- Haksız müdahalenin gerçekleştirildiği alanda bir yapı inşa edilmişse bu yapının yıkılması,
- El atma ile mal sahibi zarara uğratılmışsa bu zararın giderilmesi talep edilebilir.
Haksız bir şekilde gerçekleştirilen müdahale sebebiyle meydana gelen zararların tazmini için istenecek olan maddi tazminata ecrimisil tazminatı da denmektedir. Bir diğer deyişle ecrimisil haksız işgal tazminatıdır. Elatmanın önlenmesi davası ile birlikte geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli istenebilecektir.
El atmanın önlenmesi davası sırasında bu zararların tazminini istemek için ayrıca bir ecrimisil davası açmaya gerek olmayıp el atmanın önlenmesi davası ile birlikte ecrimisil de talep edilebilmektedir.
Bir kimsenin ayni hakkına el atma mutlak hak ihlali teşkil edecektir. Bundan ötürü haksız fiil sebebiyle tazminat sorumluluğu doğacaktır. Ancak taraflar arasında sözleşmesel bir ilişki varsa davacı sözleşme sorumluluğu esaslarına da hukuken dayanabilir. Belirtmek gerekir ki, gelecekteki el atmanın önlenmesi amacıyla açılan davalarda zarar henüz doğmamıştır. Tazminat sorumluluğu zarar olgusunun varlığına bağlı olup zarar yoksa tazmin istenemez. Ancak istisnai hallerde zarar doğmasa dahi tazminat sorumluluğu doğabilir. Özellikle ihtiyati tedbir verilmemiş ise ve uygun illiyet bağının mevcut olması koşuluyla söz konusu el atma tehlikesinin malike verdiği zarar tazmin edilebilir.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat sorumluluğu zamanaşımına tabidir. Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Aynı zamanda ecrimisil tazminatı da gündeme gelebilir.
El Atmanın Önlenmesi Davasının Genel Sonuçları Nelerdir ?
1-) El atmanın önlenmesi davası malikin taşınır veya taşınmaz bir eşya üzerindeki yetkilerini gereği gibi kullanabilmek amacıyla mülkiyet hakkına dayanarak
zarar veya kusur şartı aranmaksızın açabileceği davadır. Bu dava ile malikin müdahale gerçekleşmeden önce sahip olduğu yetkiler yeniden tesis edilmek istenir. TMK m. 683/2 hükmü kapsamında müdahale sebebiyle meydana gelen herhangi bir zarar tazmin edilemez.
2-)Malik, hem TMK m. 683/2 hükmüne dayanan el atmanın önlenmesi davasının hem de taşınmaz malikinin sorumluluğu başlıklı TMK m. 730/1 hükmünün
koşullarının aynı anda gerçekleşmesi halinde bu hükümlerden istediğine dayanarak müdahalenin sona erdirilmesini talep edebilir
3-)El atmanın önlenmesi davasının olumlu koşulu mülkiyet hakkına bir müdahale bulunmasıdır. Çalışmamızın konusunu oluşturan taşımazlar açısından böyle
bir müdahalenin taşınmazın yatay, dikey ve maddi kapsamı içerisinde yer alması gereklidir. Fiziki varlığı bulunmayan taşınmaz ve haklar yönünde ise böyle bir
müdahalenin bulunup bulunmadığı hakkın kapsamı çerçevesinde değerlendirilir.
4-)Taşınmaz mülkiyetine gerçekleşen müdahalenin TMK m. 683/2 hükmüne dayanarak önlenebilmesi için kural olarak müdahalenin mevcut olması, yani
gerçekleşmiş ve devam ediyor olması gerekir. Bununla birlikte müdahalenin yakın bir gelecekte muhakkak veya yüksek ihtimalle gerçekleşecek olduğunun anlaşıldığı
hallerde istisnai olarak henüz gerçekleşmemiş bir müdahaleye karşı da bu dava açılabilir.
5-) Mülkiyet hakkına gerçekleşen müdahalenin malikin kullanma, yararlanma ve tasarruf yetkilerinden hangisini kısıtladığı bir fark yaratmaz. Müdahalenin önem
taşıyan nitelikleri haksız olması ve nesnenin çekilip alınmasın biçiminde meydana gelmemiş olmasıdır. Müdahalenin haksızlığından anlaşılması gereken ise malikin
müdahaleye katlanma yükümlülüğünün bulunmamasıdır.
6-) El atmanın önlenmesi davasının davacısı TMK m. 683/2 hükmünde malik olarak zikredilmiştir. Bununla beraber sınırlı ayni hak sahiplerinin de hakları ihlal
edildiği ölçüde bu davayı açabileceği kabul edilmektedir
7-)El atmanın önlenmesi davasında davacı dava hakkına sahip olduğunu ve bu hakka gerçekleşen müdahaleyi ispat etmelidir. Doğrudan müdahaleler yönünden
müdahalenin haksızlığının ayrıca ispat edilmesi gerekmez. Buna karşılık dolaylı bir müdahale söz konusu olduğunda müdahalenin haksızlığını ispat etmek de davacıya
düşer. Davalı ise bu hususların aksini ya da davacının katlanma yükümlülüğü bulunduğunu ispat etmeye çalışır.
8 – Yargılama sonunda kurulan hükümle davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkûm edilir. Hüküm kurulurken davalıya en az zarar verecek
önlemlerin tercih edilmesi ve alınacak önlemlerin okuyan herkes tarafından açıkça anlaşılabilir şekilde belirtilmesi gerekir. Bir işin yapılmasını veya yapılmamasını konu
alan bir hükmün icrası İİK m. 30 hükmü uyarınca yerine getirilir.
9-) El atmanın önlenmesi davası ayni bir davadır. Bu niteliği itibariyle herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye bağlanmamıştır.
Mülkiyet Hakkına Dayalı El Atmanın Önlenmesi Davası
- Mülkiyete dayalı el atmanın önlenmesi davası aynî bir hakka dayandığından her zaman açılabilir.
- Mülkiyete dayalı el atmanın önlenmesi davasında davacı hak sahibi olduğunu ispat etmelidir.
- Mülkiyete dayalı el atmanın önlenmesi davası bir hakka dayanır
- Mülkiyete dayalı el atmanın önlenmesi davasında mahkemenin görevi dava konusunun değerine göre belirlenir.
- Mülkiyete dayalı el atmanın önlenmesi davasının Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde görüldüğü durumlarda yazılı yargılama usulü uygulanır.
El Atmanın Önlenmesi Davasında Ek Talepler (Ecrimisil, Yıkım vb.)
El atmanın önlenmesi davası, haksız el atmaya son vermek amacıyla açılmaktadır. Bazı durumlarda haksız el atma ayrıca bir zarara da sebebiyet vermektedir. Şahsi veya ayni hak sahibi (mülkiyet hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı vb) haksız el atma nedeniyle oluşan zararın da giderilmesini talep edebilir. Haksız el atma halinde zararın giderilmesi amacıyla şu taleplerde bulunulabilir:
- Şahsi veya ayni hak sahibi, haksız el atmadan dolayı zedelenmiş veya bozulmuş malın eski hale getirilmesini isteyebilir.
- Haksız müdahale edilen taşınmaz üzerinde muhdsat varsa, muhtesatın yıkımı (kal’i) veya kaldırılmasını talep edebilir. Örneğin, taşınmaz üzerinde haksız ve kötüniyetli bir şekilde bina inşa eden kişinin inşa ettiği bu bina muhtesat olarak kabul edildiği için, mülkiyet hakkı sahibi bu binanının yıkılmasını (kal’ini) talep edebilir.
- Şahsi veya ayni hak sahibi haksız işgale uğrayan mal için escimisil (haksız işgal tazminatı) talep edebilir.
El atmanın önlenmesi davasında, yukarıdaki hususlar ayni/şahsi hak sahibi tarafından talep edilmedikçe kendiliğinden karar veremez. Örneğin, mülkiyet hakkı sahibi el atmanın önlenmesi yanında, hem yıkım hem de ecrimisil talep ediyorsa dava dilekçesinde bu talepleri ayrı ayrı ileri sürmesi gerekir.
Müdahalenin Men’i Davası Görevli Mahkeme Hangisidir ?
Mülkiyete dayalı el atmanın önlenmesi davasında mahkemenin görevi dava konusunun değerine göre belirlenir. Dava konusunun değerinin belirlenebilir olduğu durumlarda açılacak davalar nisbi harca tabidir. Bu harç miktarı da 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde dava konusunun değeri üzerinden hesaplanır.
El Atmanın Önlenmesi Davasını Avukat İle Takip Zorunlu Mudur?
El atmanın önlenmesi davasını avukat ile takip zorunlu olmayıp kişi davasını bizzat takip edebilmektedir. Ancak el atmanın önlenmesi davasında müdahalenin haksızlığının ortaya çıkarılması gerektiğinden ve çoğu durumda gerçekleştirilen haksız saldırının bir an önce sonlandırılması arzu edildiğinden davayı avukat ile takip etmekte fayda bulunmaktadır. Çünkü el atmanın önlenmesi davalarında kararın gereğinin yerine getirilmesi ciddi ve özenli bir takibi gerektirmektedir. El atmanın önlenmesi davası nedir, el atmanın önlenmesi davasında neler talep edilebilir, müdahalenin meni davası nasıl açılık gibi sorularınız ve hukuki yardım talepleriniz için bizlerle iletişime geçerek danışmaktan lütfen çekinmeyiniz.
El Atmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men-i) Davası ile ilgili Yargıtay Kararları
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3804 Esas ve 2019/7229 Karar sayılı kararında, “Taşınmazın tahliyesi ve ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Eşyaya bağlı ayni haklardan olan mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebileceği gibi, hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceği de kuşkusuz olup anılan korumanın istenmesi durumunda da hakkın kötüye kullanıldığından söz edilebilmesine hukuken olanak yoktur. Malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür.”
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/19685 Esas ve 2014/6897 Karar sayılı kararında, “Davacının, maliki olduğu taşınmazı davalının fuzulen işgal ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, davanın taşınmazın aynına, mal varlığına yönelik olduğu açıktır. Davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılacağı tartışmasızdır.”
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13404 Esas ve 2017/216 Karar sayılı kararında, “Somut olayda davacı vekili; davacının … ili Merkez ilçesi… mahallesi… caddesi …sokak … Apt. Daire No:16’daki taşınmazı 22/01/2014 tarihinde davalıdan satın aldığı, aynı taşınmazda davalının talebi üzerine kira akdi yapılmaksızın bir-iki ay süre ile kiracı olarak oturmasına müsaade edildiğini, sözlü irade beyanı ile taşınmazı bir-iki ay süre zarfında tahliye taahhüdünü yerine getirmeyen davalının fiilen işgal durumuna düştüğünü, davalıya 04/11/2015 tarihinde … 2. Noterliği kanalıyla …yevmiye numaralı ihtarname çekildiğini, bir ay içerisinde taşınmazın tahliyesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin 09/11/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ve davalının temerrüde düştüğünü belirterek davalının haksız el atmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 31.03.2016 tarihli celsedeki imzalı beyanına göre, davaya konu taşınmazın eski maliki olan davalının, herhangi bir ücret talebi olmaksızın taşınmazı bir süre kullanmasına izin verilmiştir. Kira bedelinin kira sözleşmesinin kurucu unsurlarından olması sebebiyle taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı anlaşılmakla davaya bakmakla genel görevli … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.”
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/3860 Esas 2019/3879 Karar sayılı kararında, “Davacı, asıl davada; …mahallesinde bulunan bir daireyi satın almak için emlakçı ile anlaşarak tapuda işlemin yapıldığını eski malikin daireyi tahliye etmemesi üzerine yapılan görüşmede eski malikin dairesinin satılmadığını beyan ettiğini … mahkemece çekişmeli taşınmaza el atıldığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüyle davalının el atmasının önlenmesine ve 13.250,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; satış işleminin hukuka uygun olduğu … Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; …’ın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA..” kararını vermiştir.