Gözaltına Alma Nedir? (CMK91)
Gözaltına alma, savcılık kararı ile kolluk kuvvetleri tarafından (polis , jandarma ) şüphelinin özgürlüğünün kanunda belirtilen azami sürelerde kısıtlanmasıdır. Tutuklama kararının soruşturma evresinde sulh ceza hakimi tarafından verilmesi gerekirken gözaltına alma işlemi için hakim kararı gerekmez.Gözaltı, esasen kişinin serbest hareket etme hürriyetinin devlet tarafından sınırlandığı anda başlamalıdır.
Koruma tedbirleri, ceza muhakemesinin gereği gibi yapılabilmesi veya hükmün infazının mümkün kılınması amacıyla muhakeme sürecinde başvurulabilen ve hükümden önce, gerektiğinde zor kullanılmak suretiyle bazı temel hak ve özgürlüklere geçici müdahaleyi gerektiren işlemlerdir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(CMK) 90 ila 144.maddeleri arasında koruma tedbirleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. CMK’nın “Koruma Tedbirleri” başlıklı Dördüncü Kısım’da, öncelikle kişi özgürlüğünü kısıtlayan tedbirlerden başlamak üzere sistematik olarak sırasıyla;
- Yakalama,
- Gözaltına alma,
- Tutuklama,
- Adli kontrol,
- Arama ve el koyma,
- Telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi,
- Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi ve
- Teknik araçlarla izleme koruma tedbirleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.
Gözaltına alma, hukuki niteliği itibariyle bir koruma tedbiridir. Koruma tedbirleri, ceza muhakemesinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi, delillerin korunması ve mahkemece verilecek hükmün infaz edilebilmesi için başvurulan yargılama tedbirleridir. Koruma tedbiri olarak gözaltına alma şu karakteristik özelliklere sahiptir:
- Kişisellik: Gözaltına alma işlemi kişiseldir. Örneğin, şüpheli yerine, suç şüphesiyle bağlantısı olmayan başka bir aile bireyi gözaltına alınamaz.
- Araçsallık: Gözaltına alma işlemi, şüphelinin gerektiğinde hakim tarafından tutuklanmasını temin etmek için bir araçtır.
- Geçicilik: Gözaltına alma, geçici nitelikte bir işlemdir. Gözaltına alınan şüpheli, savcı veya hakim tarafından serbest bırakılabilir.
- Görünüşte Haklılık: Görünüşte haklılık, gözaltına alma işlemi gerçekleştirilmezse bazı zararların derhal gerçekleşebileceğine dair bir görünüm olması anlamına gelmektedir.
- Orantılılık: Gözaltına alma dışında başka bir tedbirle istenilen sonuca ulaşılabilecekse, gözaltı koruma tedbirine başvurulamaz.
Gözaltına alma işleminin hukuka aykırı yapılması halinde gözaltına alınan şüphelinin “haksız gözaltı tazminatı ” talep etme hakkı vardır. Koruma tedbirleri sonucunda kişiler maddi ve manevi zarara uğrayabilir. Nitekim CMK’nın 141’inci maddesi bu nedenle doğabilecek zararların devletten istenebileceğini düzenlemiştir. Bu hususta kanuni gözaltı süresi içerisinde sulh ceza hakimi önüne çıkarılmayan kişi, uğradığı maddi ve manevi bütün zararlarını isteyebilecektir.
Gözaltı sırasında bir avukatın hazır bulunmaması ile ilgili olarak AİHM, her sanığın, gerekiyorsa resmi olarak görevlendirilen bir avukat tarafından etkili bir şekilde savunulması hakkının adil yargılamanın temel özelliklerinden birisi olduğunu hatırlatmaktadır (Salduz, Poitrimol-Fransa Kararı). Kural olarak sanığa polis tarafından ifadesinin alındığı veya tutuklu olarak yargılandığı andan itibaren avukat yardımından yararlanma imkanı sağlanmalıdır (Dayanan/Türkiye davası, başvuru no:7377/03). (Y16CD-K.2020/1649).
Gözaltına Alınan Kişinin Hakları Nelerdir ?
- Gözaltı işlemine karşı itiraz etme ve denetlenmesi hakkı
- Yakınlarını arama ve haber verilmesini isteme hakkı,
- Bir avukatın hukuksal yardımından yararlanma hakkı
- Haklarınız ve ne ile suçlandığınız hakkında bilgilendirilme
- Bir doktor tarafından muayene edilme hakkı (Sağlık kontrolü)
- Üzerinize atılı suçla ilgili bilgi vermeme-susma hakkı
Gözaltına Alma Kararı Hangi Hallerde Verilebilir ?
Bir kişinin gözaltına alınabilmesi için; kişinin gözaltına alınmasının soruşturma yönünden zorunlu olması ve bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin olması gerekmektedir. Bu iki şartın aynı anda mevcut olmaması halinde gözaltına alma tedbirinin uygulanması hukuka uygun olmayacaktır. Somut delil; kişinin suçu işlediği yönünde beş duyu organından biri veya birkaçı ile algılanabilecek delildir. Cumhuriyet savcısı söz konusu şartların somut dosyada mevcut olması halinde gözaltına alma tedbirinin uygulanmasına karar verebilecektir.
Gözaltı Süresi Ne Kadardır ? Ne Kadar Süre Gözaltında Kalırım ?
- Bireysel Suçlarda Gözaltı Süreleri;
Bireysel suçlarda gözaltı süresi yakalama anından itibaren 24 saattir. Yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre 12 saatten fazla olamaz. (CMK m.91/1) Esas gözaltı süresi 24 saat olmakla birlikte, şüpheli, savcının tutuklama istemi üzerine hâkim önüne çıkarılacaksa eğer 12 saatlik yol süresi ile birlikte bu gözaltı süresi 36 saati geçemez. Bireysel suçlar şüpheli, tutuklama kararına kadar en fazla 36 saat gözaltına alınabilir.
Bireysel Suçlarda gözaltına almaya karar veren makam savcılıktır.
- Toplu Suçlarda Gözaltı Süreleri;
Toplu suçlarda gözaltı süresi 24 saat olmakla birlikte savcı her defasında gerekçe bildirerek bu süreyi 3 gün daha uzatabilir. Her defasında en fazla 1 gün uzatır. Toplu suçlarda savcı tutuklama istemi ile şüphelileri hâkim karşına çıkarmak için ekstra bir süre verilmez. Toplu suçlarda gözaltı süresi 4 günü aşamaz.
Toplu suçlarda gözaltına almaya karar veren makam savcılıktır.
Gözaltı Kararının devamında şüpheliyi hangi durumlar bekler ?
Gözaltı kararı sonrasında kişinin ifade vermesi akabinde gözaltı süreci üç şekilde sonlanır:
1- Doğrudan Serbest Bırakılma: Karakoldan veya adliyeden savcı kararıyla doğrudan serbest bırakılma şeklinde meydana gelebilir. Kişi hakkında soruşturma bitmiş olmamakla birlikte soruşturma süreci için bir tedbire başvurulmasına gerek görülmemiştir.
2- Adli Kontrol Kararıyla Serbest Bırakılma: Kişi savcılık talebiyle ve Sulh Ceza Hakimi kararıyla bir kısım adli kontrollere tabi tutularak serbest bırakılabilir. Adli kontrol kararı yurtdışı çıkış yasağı, belli aralıklarla ( haftada iki gün , üç gün.. gibi ) karakolda imza vermek şeklinde olabilir.
3- Tutuklama Kararı: Savcılık tutuklama talebi ve Sulh Ceza Hakimliğinde yapılacak duruşma neticesinde kişinin tutuklanmasına karar verilmesi halinde; soruşturma sürecinde kişinin tedbiren cezaevine konulmasıdır. Bu karar da kişinin suçlu ya da suçsuz olduğunu göstermez.Masumiyet karinesi bu evrede devam etmektedir.
Gözaltı Kararına İtiraz Edilebilir Mi ve Kimler Bu Karara İtiraz Edebilir?
Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafii veya kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir. Sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet 24 saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır.Bu itiraz için duruşma açılmayacaktır.
Çocukların Gözaltına Alınması Şartları
Yaş küçüklüğü , gözaltına alma şartlarınının çocuklara özgü düzenlenmesini gerektirmektedir. Çocuklar için gözaltına alma koşulları şu şekildedir:
- 12 Yaşından Küçük Çocuklar: Fiili işlediği zaman 12 yaşını doldurmamış olan çocuklar ile 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler; suç nedeni ile gözaltına alınamaz ve hiçbir suretle suç tespitinde kullanılamaz. Kimlik ve suç tespiti amacı ile yakalama yapılabilir. Kimlik tespitinden hemen sonra serbest bırakılır. Tespit edilen kimlik ve suç, mahkeme başkanı veya hâkimi tarafından tedbir kararı alınmasına esas olmak üzere derhâl Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. (Yön. m.19).
- 12 Yaşından Büyük Çocuklar: 12 yaşını doldurmuş, ancak onsekiz yaşını doldurmamış olanlar suç sebebi ile yakalanabilirler. Bu çocuklar, yakınları ile müdafiye (avukata) haber verilerek derhâl Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilirler; bunlarla ilgili soruşturma Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır ve aşağıdaki hükümlere göre yürütülür (Yön. m.19).
- Çocuğun gözaltına alındığı ana-baba veya vasisine bildirilir.
- Kendi talebi olmasa bile müdafiden (avukat) yararlandırılır, ana-baba veya vasisi müdafi (avukat) seçebilir.
- Müdafi (avukat) hazır bulundurulmak şartı ile şüpheli çocuğun ifadesi alınır.
- Kendisinin yararına aykırı olduğu saptanmadığı veya kanunî bir engel bulunmadığı durumlarda ana-babası veya vasisi ifade alınırken hazır bulunabilir.
- Yetişkinlerden ayrı yerlerde tutulur.
- 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda yazılı suçlar büyüklerle beraber işlendiği takdirde soruşturma evresinde çocuklarla ilgili evrak ayrılır, soruşturmaları ayrı ayrı yürütülür.
- Çocukların kimlikleri ve eylemleri mutlaka gizli tutulur.
- Suçun mağduru çocuksa, bunlara karşı işlenen suçüstü hâllerinde, kovuşturulması suçtan zarar gören kimsenin şikâyetine bağlı olan fiillerde şüphelinin yakalanması ve soruşturma yapılması için şikâyet şartı aranmaz.
- Çocuklarla ilgili işlemler mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirilir.
- Çocuklara kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak, zorunlu hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlemler alınır.
Gözaltına Alınan Herkese Kelepçe Takılır mı ? Hangi hallerde kelepçe takılır ?
- Gözaltına alınarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere kelepçe takılması zorunlu değildir.
- Gözaltındayken adliyeye veya başka bir yere nakledilen şüphelilere şu hallerde kelepçe takılır:
- 1-)Kaçacaklarına ilişkin belirti olması,
- 2-) Kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hâllerinde kelepçe takılabilir. (CMK m.93).

Göz altı kararı adli sicile işler mi?
Gözaltına alınan kişi henüz özgürlüğüne bir kısıtlama getirilmediğinden ve hakkında bağlayıcı bir karar bulunmadığından ,adli siciline işlemez.
Adli sicil kaydına ;
- mahkeme kararıyla kesinleşmiş adli para cezası
- hapis cezası veya güvenlik tedbirleri işler.
Gözaltı alma kararı, ceza muhakemesi hukukuna göre koruma tedbiri olarak kabul edilmektedir. Gözaltı kararı tedbir mahiyetinde bir karardır. Gözaltına alınan kişi henüz mahkemede yargılanmamış, hakkında herhangi bir hüküm verilmemiştir. Bu nedenle gözaltına alma kararının adli sicil kaydına işlemesi mümkün değildir.
GBT kaydı, polis tarafından tutulan bir bilgi toplama sistemidir. Kişi hakkında yakalama işlemi yapılıp gözaltına alındıktan sonra GBT kayıtlarına işlenmektedir. GBT kaydı, bir adli sicil kaydı olmadığı gibi ilerde mahkemeler tarafından dikkate alınan bir bilgi kaynağı da değildir. GBT, polisin kendi iç işleyişinde kullandığı bilgilerin yer aldığı bir sistemdir.
Gözaltına Alınan Kişi Nerede Tutulur?
Gözaltına alınan şüpheli, polis merkezi veya karakollarda gözaltı işlemi için tanzim edilmiş “nezarethane” denilen bölümde tutulur.
Nezarethane, şüpheli veya sanıkların haklarındaki işlemlerin tamamlanıp adlî mercilere sevk edilinceye kadar bekletilmesi amacıyla yapılmış yerleri ifade eder. (Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m.4)
Gözaltı İşlemlerinin Denetimi
Cumhuriyet Başsavcıları veya görevlendirecekleri Cumhuriyet savcıları, adli görevlerinin gereği olarak, gözaltına alınan kişilerin bulundurulacakları nezarethaneleri, varsa ifade alma odalarını, bu kişilerin durumlarını, gözaltına alınma neden ve sürelerini, gözaltına alınma ile ilgili kayıt işlemleri denetler, sonucunu Nezarethaneye Alınanlar Defterine kaydederler.
Ayrıca gözaltına alınan hangi görevlinin sorumluluğunda bırakılacağı, gözaltı işlemlerine ilişkin kayıt ve defterlerin nasıl tutulacağı, gözaltına alınmanın başlangıcında ve bu tedbire son verildiğinde hangi tutanakların tutulacağı gözaltına alınan kişiye hangi belgelerin verileceği ile kolluk tarafından gerçekleştirilen yakalama işlemlerinin yürütülmesinde uyulacak kurallar CMK’nin 99.maddesi hükmü uyarınca düzenlenen Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade de gösterilmiştir.
Yeniden Yakalanma Yapılabilir Mi ?
Gözaltına alınan kişinin gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hakimi tarafından serbest bırakılması halinde aynı fiilden dolayı yeniden yakalanması ancak aynı fiille ilgili yeni ve yeterli delilin elde edilmesi ve yeniden yakalanma için Cumhuriyet savcısının kararının olmasına bağlıdır. Aksi takdirde yakalamaya neden olan aynı fiilden dolayı yeniden yakalanma mümkün değildir.
Gözaltındaki Kişinin İfade ve Sorgu Usulü Nasıl Olmaktadır ?
Talep üzerine müdafinin eşliğinde kolluk ya da Cumhuriyet savcısı tarafından alınan ifade ve sorgu usulü, CMK’nın 147’inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
Öncelikle gözaltına alınan kişinin kimliği saptanır. Kişi, kimliğine ilişkin soruları doğru cevaplamak zorundadır. Kişiye kendisine yüklenen suç anlatılır. Müdafi seçme hakkı olduğu kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda değilse ve bir müdafi yardımından faydalanmak isterse kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.Cumhuriyet savcısının emri ile kişinin yakınlarına derhal haber verilmesini düzenleyen 95’İnci madde hükmü saklı kalarak, kişinin isteği üzerine yakalandığı yakınlarına bildirilir. Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu söylenir. Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olacağı tanınır.Kişinin ekonomik durumu hakkında bilgi alınır ve tüm bu hususlar bir tutanağa bağlanır.
Gözaltına Alındım Yakınlarıma Haber Verebilir Miyim ?
Yakalanan kişinin durumu ile ilgili Cumhuriyet Savcısına derhal bilgi verme zorunluluğu sonucunda, yakalanan veya gözaltına alınan kişinin yakınlarına bildirim yükümlülüğü Cumhuriyet savcısındadır.
Bu konuda CMK düzenlemesi ise şu şekildedir ;
Şüpheli veya sanık gözaltına alındığında veya gözaltı süresi uzatıldığında, Cumhuriyet savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilir (CMK m.95/1).
Gözaltına alınan yabancı ise, yazılı olarak karşı çıkmaması halinde, durumu, vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilir (CMK m.95/2).
Gözaltında Kötü Muamele İle Karşılaşırsak ?
Gözaltına alınan kişilere kolluk görevlilerince temel insan hak ve özgürlüklerini, insan onurunu ve hakkaniyet ilkelerini zedeleyecek, ihlal edecek davranış ve hareketlerde bulunulmamalı, yasak sorgu usulleri hiçbir şekilde kullanılmamalıdır. Bu anlamda devletin gözaltında bulunan kişilerin hak ve özgürlüklerini koruma yükümlülüğü bulunmaktadır. İlgili yönetmelikte “Gözaltına alınan kişilerin yaşama haklarını koruyucu gerekli önlemler alınarak, bu amaçla ilgili gözetlenebilir. Gözetleme işlemi teknik imkânlar ölçüsünde kayda alınabilir.” denmektedir. Yine ilgili yönetmeliğin 24. Maddesinde “İlgili görevlilerce, gözaltında bulunan kişiye kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz. Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez. Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez. Hiç kimse, kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.” denmektedir. Dolayısıyla gözaltındaki bireye hukuka ve insan onuruna aykırı davranışlarda bulunan kamu görevlisinin de hukuki, cezai ve idari sorumluluğu söz konusudur. Gözaltındayken kötü muamele, hakaret, işkence vs. eylemlere maruz kalınması halinde alanında uzman bir ceza avukatı sizin için kurtarıcı olacaktır.
Gözaltına Alınan Kişinin Zorunlu İhtiyaçları Nasıl Giderilir ?
Gözaltında bulunan şüphelinin beslenme, temizlik, sağlığının korunması, gerektiğinde tedavisi, tuvalet gibi zorunlu ihtiyaçların giderilmesi görevli memurun gözetiminde sağlanır.Bu aşamada avukatınız ilgili mercide ise temel gereksinim ihtiyaçlarınıza ulaşmanız daha kolay olacaktır.
Gözaltı Süresi Dolmadan Savcılığa veya Mahkemeye Çıkmak Mümkün müdür ?
Gözaltı süresi, gözaltındaki kişinin hakim önüne en geç çıkarılması gereken süredir. Bu nedenle, gözaltı süresi dolmadan da şüpheli savcılık veya mahkeme önüne çıkarılabilir. Esas olan da zaten kişilerin menfaati gereği bu süreyi en aza indirmek gereğidir.
Gözaltındaki Şahıs Yakınları ile Görüşebilir mi?
Gözaltına alınan kişi ile görüşme, sadece şüphelinin avukatına tanınmış bir haktır. Yakınlarının v gözaltında bulunan kişi ile görüşme hakkı yoktur. Görüşme hakkı olmamasına rağmen, gözaltındaki kişinin yakınlarıyla görüştürülmesine herhangi bir hukuki engel de yoktur. Buradaki hukuki engelin olmayışından ötürü gözlatında bulunulan yerin insiyatifine bağlıdır.
Ancak uygulamada çoğu zaman şüpheli kişinin yakınlarıyla görüşmesine izin verilmektedir. Toplumsal niteliği ağır basan narkotik , istismar , terör gibi suç isnatlarınla bu görüşmelere kolluk izin vermemektedir. Bu durumda şüpheli kişinin dışarı ile iletişimi ancak avukatının aracılığı ile mümkün olmaktadır. Şüpheli kişinin ceza avukatının olması bu engelin de önüne geçecektir.
Nezarethanede Sigara , Telefon Serbest midir ?
Gözaltına alınan kişinin elektronik haberleşme sistemleri ile yakınlarıyla iletişim kurması yasaktır. Bir üst maddede açıklandığı üzere bu hak sadece şüpehelinin avukatına tanınmıştır. Yine aynı şekilde gözaltına alınan kişinin sigara içmesi de yasaktır. Uygulamada ise kolluk kuvvetleri insiyatif kullanıp şüphelinin sigara içmesine müsaade edebilmektedir.