İçeriğe geç
Anasayfa » YAZILARIMIZ » İnfazın Ertelenmesi

İnfazın Ertelenmesi

İnfazın Ertelenmesi Nedir?

İnfazın ertelenmesi, hamilelik, hastalık, engelillik veya başkaca kişisel nedenlerle talepte bulunan hükümlü hakkındaki kesinleşmiş hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinin ertelenmesidir. İnfazın ertelenmesi, cezanın affını, ortadan kaldırılmasını veya cezaevi dışında başka suretle infaz edilmesini sağlamaz.

Kesinleşen hapis cezasının infazının ertelenmesi, hükümlünün hem özel hem de sosyal-ekonomik hayatını tanzim etmesi için belli bir süre kazanmasını temin eden bir infaz hukuku kurumudur. Hükümlü, infaz erteleme süresi geçtikten sonra cezasını infaz etmek üzere cezaevine girmek zorundadır. Özetle cezaevi dışında bir mahsup hakkı sağlamaz. Pandemi izinlerinin infazda geçen süreden sayılması bu kurumun da bu şekilde olduğu yönünde karışıklığa sebep olmaktadır.

Kasten işlenen suçlarda üç yıl, taksirle işlenen suçlarda ise beş yıl veya daha az süreli hapis cezalarının infazında, hükümlünün ilam adresine “Çağrı Kağıdı” çıkarılır. Hakkında çağrı kağıdı çıkartılan ve tebliğden itibaren 10 günlük süre içerisinde infaz savcılığına gelerek teslim olan hükümlünün meşru bir mazereti varsa, 6411 Sayılı Kanun’la değişik 5275 sayılı CCTIHK’nın 17/1-2 maddeleri gereğince, 1 yıl infazı erteletebilir. Yine mazeretine bağlı olarak ayrıca 1 yıl daha erteletebilir. (1 yıl + 1 yıl) olmak üzere, toplam olarak 2 yıl kişinin müracatı ve mazeretine bağlı olarak “infazın isteğe bağlı olarak ertelenmesi” mümkündür.

İnfazın ertelemesi kararını, hükmü veren mahkemenin bağlı olduğu yerdeki infazdan sorumlu olan ve Çağrı Kağıdını çıkartan İnfaz savcılığı veya hükümlünün dilekçe ile infaz etmek üzere başvurduğu kendisine en yakın olan infaz savcılığı da verebilir. Ancak hükümlünün erteleme için başvurduğu en yakın infaz savcılığı infaz ertelemesi yaptığı zaman, Çağrı Kağıdını çıkartan asıl infazdan sorumlu olan savcılığa erteleme konusunda bilgi vermesi gereklidir.

İnfaz savcısı, 5275 sayılı CGTIHK’nın 17/5 maddesi gereğince, infaz ertelemelerinde hükümlüden “teminat alınmasına” karar verebilir. Bu teminat miktarı, cezanın miktarı ve kişinin sosyal ve ekonomik durumuna göre İnfaz savcısı tarafından belirlenir. Kişi çok fakir ise teminatsız erteleme de mümkündür. Hükümlü infazın ertelemesi süresi sonunda teslim olmaz ise hükümlü hakkında derhal İnfaz savcısı tarafından kolluğa UYAP üzerinden “Yakalama Emri” çıkartılır.

İnfazın Ertelenmesi Şartları (İnfaz K. md.17)

Kesinleşmiş hapis cezasının infazının ertelenmesi, 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu md.17’de düzenlenmiştir. İnfazın ertelenmesi kararı, hükümlünün başvurusu üzerine hapis cezasının infaza verildiği yerin infaz savcılığı tarafından alınır.

İnfazın ertelenmesi kararı verilebilmesi için hükümlünün çağrı üzerine kendiliğinden gelerek infaz savcılığına başvurması gerekir. Hükümlü hakkında yakalama kararı çıkarıldıktan sonra yapılan infazın ertelenmesi başvuruları reddedilir.

 İnfaz erteleme süresi sona erdiğinde hükümlünün kendiliğinden müracaat ederek teslim olmaması halinde hakkında doğrudan yakalama emri düzenleneceği veya çağrı kağıdı ile davet edileceğine dair 5275 sayılı Kanunda ve Tüzükte açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, 5275 sayılı Kanun m.17, 19 ve 20’nin birlikte değerlendirilmesinden, hükümlünün infaz erteleme süresi sona erdiğinde teslim olması gerektiğini bildiği, buna rağmen teslim olmaması halinde kaçtığı veya kaçacağı yönünde şüphe uyandığı gerekçesiyle cumhuriyet savcısı tarafından yakalama emri düzenleneceği, yasal dayanağı bulunması sebebiyle bu tür bir uygulamanın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını ihlal etmediği söylenebilirse de, kanaatimizce infaz erteleme müessesesinin öngörüldüğü 5275 sayılı Kanun m.17’ye hükümlünün infaz erteleme süresi içerisinde ve infaz erteleme süresi sona erdiğinde yerine getirmesi gereken yükümlülüklerin ve bu yükümlülüklerin ihlalinin sonuçlarının açık şekilde düzenlenmesi isabetli olacaktır. Bu tür bir düzenleme, Anayasa m.13 yönünden yapılabilecek bir tartışmayı da bertaraf edecektir.

İnfazın ertelenmesi hakkında karar infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığına aittir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda cezanın ertelenmesi beş halde mümkündür.

  • 1- Hastalık sebebiyle infazın ertelenmesi
  • 2- Gebelik ve doğum sebebiyle infazın ertelenmesi
  • 3-Hükümlünün isteği üzerine infazın ertelenmesi
  • 4-Ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen hükümlülerin infazının ertelenmesi
  • 5-Askerlik nedeniyle infazın ertelenmesi

Hükümlünün erteleme süresi içinde kasıtlı suç işlemesi durumunda ne olur ?

Erteleme süresi içinde, hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması halinde, erteleme kararı kaldırılarak ceza derhal infaz olunur. (CGTİHK m. 17/3)

İnfazın ertelenmesinin yasaklandığı haller var mıdır ?

Kanun koyucu, bazı hallerin varlığı halinde hükümlünün hapis cezasının ertelenmesine yönelik talebi kabul edilemeyecektir. Bu haller şunlardır:

1) Terör suçları, örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar hakkındaki hapis cezaları talep üzerine ertelenemez. (CGTİHK m. 17/6-a)

2) Mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilenler hakkındaki erteleme talepleri kabul edilmez. (CGTİHK m. 17/6-b)

3) Disiplin veya tazyik hapsine mahkûm olanlar ile ilgili erteleme taleplerinin kabul edilmesi mümkün değildir. (CGTİHK m. 17/6-c)

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 17. maddesi ile, infaz hukukuna yeni bir kurum olarak, hapis cezalarının bölünerek infaz edilebilmesi, yani cezaların infazının hükümlünün talebi üzerine ertelenebilmesi imkanı getirilmiştir.

Hastalık Nedeni ile İnfazın Ertelenmesi

Akıl Hastalığı Nedeniyle İnfazın Geri Bırakılması

Hükümlünün hakkında verilen mahkumiyet kararının infazı aşamasında akıl hastalığına tutulması halinde, infazı yapan Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümlü hakkında akıl hastalığına tutulduğuna dair Adli Tıp Kurumundan yada Adli Tıp Kurumunca onaylanmak şartıyla Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarından rapor aldırılması, cezasının infazının geri bırakılması yönünde karar verilmesi ve hükümlünün iyileşinceye kadar Türk Ceza Kanununun 57. maddesinde belirtilen sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınması, geri bırakmanın devam edip etmeyeceği ve hükümlünün sağlık durumunun takibine ilişkin işlemlerin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılmasının gerektiği anlaşılmakla, somut olayda bu maddeye göre değerlendirme yapan mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki bu karara yönelen kanun yararına bozma isteyen düşünce yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi gerekir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/3844 E. , 2017/158 K.).

CGTİHK m.16’da hapis cezasının hastalık sebebiyle ertelenmesi düzenlenmiştir. Buna göre

  • Akıl hastalığına tutulan hastalar sağlık kurumunda tedavi altına alınır. Geçen süreler cezaevinde geçmiş sayılır.
  • Diğer hastalıklarda infaza sağlık kuruluşlarının hükümlüler için ayrılan kısmında devam olunur. Ancak hastalık hükümlünün hayatı için kesin tehlike taşıyorsa cezanın infazı iyileşinceye kadar geriye bırakılır.
  • Gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geriye bırakılır. Çocuk ölmüşse veya başka bir anneye verilmişse doğumdan itibaren iki ay sonra ceza infazına başlanır. Kapalı ceza infaz kurumuna girdikten sonra gebe kalan hükümlüler için;
  • Koşullu salıverilmesine 6 aydan fazla olanlar,
  • Eylem ve tutumlarıyla tehlikeli olanlar için bu hüküm uygulanmaz.
  • Maruz kaldığı ağır bir hastalık/engellilik nedeniyle infaz kurumun koşullarında yaşamını idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen hükümlünün cezasının infazı iyileşinceye kadar geriye bırakılır.

Diğer Hastalıklar Sebebiyle İnfazın Ertelenmesi: Akıl hastalığı dışında diğer hastalıkları olan hükümlü hakkındaki hapis cezasının infazı, hükümlünün hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa cezanın infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır (5275 Sayılı İnfaz Kanunu m.16/2). Hükümlünün hayatı açısından risk teşkil etmese bile hasta hükümlülerin cezasının infazına, resmî sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. Hapis cezasının infazı, hükümlünün hayatı için kesin bir tehlike teşkil etmesi nedeniyle infazın geri bırakılması talebi, hükümlünün aldığı cezanın miktarına bağlı olmaksızın her türlü ceza için ileri sürülebilir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle İnfazın Ertelenmesi: akıl hastalığı , hem ceza ehliyetini hem de cezanın infazını etkileyen hukuki sonuçlar doğurur. Akıl hastalığına tutulan hükümlünün cezasının infazı geriye bırakılır ve hükümlü, iyileşinceye kadar sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınır. Hastenede geçen süreler cezaevinde geçmiş sayılır (5275 Sayılı İnfaz Kanunu m.16/1). Akıl hastalığı teşkil etmeyen ruhsal rahatsızlıklar, hükümlüye, cezanın infazını ertelenmesini talep hakkı vermez. Akıl hastalığı nedeniyle infazın geri bırakılması talebi, hükümlünün aldığı cezanın miktarına bağlı olmaksızın her türlü ceza için ileri sürülebilir.

Ağır Hastalık ve Engellilik Sebebiyle İnfazın Ertelenmesi: Hükümlünün hayatı için risk teşkil etmese bile; maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılabilir (5275 Sayılı İnfaz Kanunu m.16/6). Ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle infazın geri bırakılması talebi, hükümlünün aldığı cezanın miktarına bağlı olmaksızın her türlü ceza için ileri sürülebilir.

Hamilelik (Gebelik), Doğum ve İnfazın Ertelenmesi

5275 sayılı Kanun’un 16/4-5. maddesinde, “(4) Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren bir yıl altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur. (5) Kapalı ceza infaz kurumuna girdikten sonra gebe kalanlardan koşullu salıverilmesine altı yıldan fazla süre kalanlar ile eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli sayılanlar hakkında dördüncü fıkra hükümleri uygulanmaz. Bu kişilerin cezasının dördüncü fıkrada öngörülen kısmı, ceza infaz kurumlarında kendileri için düzenlenen uygun yerlerde infaz olunur.” şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran,

Hükümlü hakkında yapılan işlemler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumu dışında gebe kalmasını müteakip, 17/07/2020 tarihinde doğum yaptığı, 10/03/2021 tarihli nüfus kaydına göre anılan tarihte doğan çocuğu sağ olup, çocuğunun hükümlüden başka birisine verildiğine ilişkin dosya kapsamında başkaca bir bilgi bulunmadığı, bu halde hükümlü hakkında, 5275 sayılı Kanun’un 16/5. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığı gibi, doğum yaptığı tarih dikkate alındığında anılan Kanun’un 16/4. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, hükümlünün cezasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir (Yargıtay 1CD – Esas : 2021/9888 Karar : 2021/12928).

5-) Hükümlünün Kişisel İstemiyle İnfazın Ertelenmesi: Hükümlü, kişisel bazı nedenlerle de infazın ertelenmesi talebinde bulunabilir. Kanun, cezaevindeki hükümlü hakkında infaza ara verilebilmesi için bazı nedenler (hastalık, ölüm, maluliyet, ticari faaliyet vs.) aramasına rağmen, henüz cezaevine girmemiş hükümlüler için infazın ertelenmesi talebinin gerekçelerini sınırlamamıştır. Hükümlü, makul herhangi bir gerekçe göstererek infazın ertelenmesi talebinde bulunabilir.

Hastalıklar nedeniyle infazın geri bırakılması kararı, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan rapor üzerine, infazın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca verilir (5275 sayılı Kanun m.16/3).

5275 sayılı Kanunun 16/A maddesine göre, çocuğunun hastalığı nedeniyle kadın hükümlünün cezasının infazının ertelenmesi aşağıdaki hallerde mümkündür:

İnfazına başlanmış olsa bile, toplam on yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkûm olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen kadın hükümlünün, engelliliği nedeniyle bakıma muhtaç olan veya ağır bir hastalığa maruz kalan on sekiz yaşını doldurmamış çocuğunun bulunması ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağının değerlendirilmesi hâlinde, cezasının infazı Cumhuriyet Başsavcılığınca bir yıla kadar ertelenebilir. Erteleme süresi her defasında altı ayı geçmemek üzere en çok dört kez uzatılabilir. Erteleme süresi içinde zamanaşımı işlemez. Çocuğun engellilik nedeniyle bakıma muhtaç olma veya ağır hastalık hâli, 16 ncı maddenin üçüncü fıkrasına göre belirlenir. Erteleme süresi içinde; hükümlünün ertelemenin amacına veya yükümlülüklere aykırı davrandığının denetimli serbestlik müdürlüğü veya kolluk birimlerince tespit edilmesi, hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması veya çocuğun iyileşmesi hâlinde, erteleme kararı kaldırılarak ceza derhâl infaz olunur. Hükümlü, Cumhuriyet savcısı tarafından erteleme süresi içinde;

a) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek,

b) Belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak,

c) Ekonomik durumu göz önünde bulundurularak belirlenen güvence miktarını yatırmak,

yükümlülüklerinden en az birine tâbi tutulur. Hükümlü hakkında ayrıca Cumhuriyet savcısı tarafından yurt dışına çıkamama yükümlülüğü konulur.

Birden Fazla Cezaya Mahkumiyet Halinde İnfazın Ertelenmesi

Birden fazla cezası olan hükümlünün Kanuna göre cezaları toplanmalıdır. İnfaz erteleme durumu oluşması için ise şartlarının oluşması ve toplam ceza miktarına bakılması gerekir.

Bunun yanı sıra hükümlü hakkında uygulanan denetimli serbestlik durumu varsa ve bu esnada yeni bir hapis cezası kesinleşmişse de cezaların toplanması gerekir. Aynı şekilde infazın ertelenmesi şartlarının oluşup oluşmadığı bu toplam ceza miktarı üzerinden değerlendirilecektir.

Cezaevindeki Hükümlüler İçin İnfaza Ara Verme Başvurusu

Cezaevinde bulunan hükümlüler de “infaza ara verilmesi” için savcılığa başvurabilirler. Ancak, cezaevinde bulunan hükümlüler için infaza ara verilebilmesinin şu nedenlerden herhangi birinin gerçekleşmesi gerekir (md. 17/3):

  • Hükümlünün yükseköğrenimini bitirebilmesi,
  • Anne, baba, eş veya çocuklarının ölümü veya bu kişilerin sürekli hastalık veya malullükleri nedeniyle ailenin ticari faaliyetlerinin yürütülebilmesinin veya tarım topraklarının işlenebilmesinin imkânsız hâle gelmesi,
  • Hükümlünün hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi,
  • Yukarıdaki durumlara benzeyen zorunlu veya acil hallerin bulunması.

Cezaevindeki hükümlü hakkında cezanın infazına en fazla 1 yılı geçmeyen sürelerle ve ancak 2 kez ara verilebilir. Yani, cezaevindeki hükümlünün cezasının infazına ara verme süresi en fazla 2 yıl olabilecektir.

İnfazın Ertelenmesi İçin Teminat Şartı ve Teminatın İadesi

Hükümlünün istemiyle hapis cezası infazının ertelenmesi teminat (güvence) gösterilmesi şartına bağlı tutulabilir (5275 sayılı İnfaz Kanunu m.17/5). Teminat, uygulamada belli miktarda bir paranın vergi dairesine yatırılması yönetemiyle tahsil edilmektedir. İnfaz savcılığı belli bir miktarda paranın (Genellikle 5000 TL) yatırılması halinde infazın ertelenmesine karar vermektedir.

Hükümlü, erteleme süresi bittikten sonra cezasını infaz etmek üzere teslim olduğunda teminat iade edilir.

İnfaz Erteleme Talebine Yönelik Kanun Yolu Nedir ?

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98/1. maddesi hükmü, aynı Kanun’un 17. maddesinde yer alan üç yıl (taksirli suçlarda 5 yıl) veya daha az süreli hapis cezasına hükümlülere tanınan, infazın ertelenmesine ilişkin talepler üzerine savcılıklarca verilen red kararlarına yönelik itirazlarda uygulanamaz. Bu nedenle infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından infazın ertelenmesi yönündeki taleple ilgili olarak verilen olumlu veya olumsuz karara karşı yasa yolu öngörülmemiştir. Sonuç olarak, infaz ertelemeye yönelik taleplerin reddine dair Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen red kararları kesin nitelikte olup itirazı kabil değildir. Başka bir söylemle, erteleme ve infaza ara verme konusunda karar verme yönünde infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığına takdir etme yetkisi verilmiştir.

TBMM Genel Kurul’unda kabul edilen 7445 sayılı Kanun’un 23. Maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nda yapılan bazı değişiklikler hakkındadır. İşbu değişiklik 05.04.2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

  • Çocuğunun Hastalığı Nedeniyle Kadın Hükümlünün Cezasının İnfazının Ertelenmesi (5275 Sayılı Kanun, Madde 16/A)

7445 sayılı Kanun’un 23. Maddesi ile 5275 Kanunu’nun 16. Maddesinden sonra gelmek üzere Kanun’a 16/A maddesi eklenmiştir. Değişiklik uyarınca infazına başlanıp başlanmamış olması fark etmeksizin toplamda 10 yıl veya daha az süreli hapis cezası mahkumiyeti bulunan veya adli para cezası yaptırımları hapis cezasına çevrilmiş olan kadın hükümlülerin on sekiz yaşının altında;

  • Engellilik sebebiyle bakıma muhtaç veya
  • Ağır bir hastalığa maruz kalan çocuklarının bulunması halinde cezalarının infazı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir yıla kadar ertelenebilecektir. İşbu erteleme süresi ise her defasında altı ayı geçmemek şartı ile dört defa uzatılabilecektir. Bu halde ise erteleme süresi uzatma süreleri dahil olmak üzere toplamda en fazla 3 yıl olabilecektir.

Söz konusu erteleme süresince kadın hükümlü hakkında Savcılık tarafından aşağıdaki yükümlülüklerden en az birine karar verilerek kadın hükümlü ayrıca yurt dışında çıkamama yükümlülüğüne de tabi tutulacaktır.

– Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek,

– Belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak,

– Ekonomik durumu göz önünde bulundurularak belirlenen güvence miktarını yatırmak.

Ancak önemle belirtmek gerekir ki erteleme süresi içerisinde kadın hükümlünün ertelemenin amacı ve yükümlülüklerine aykırı davranışlarda bulunduğunun tespiti ile hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan ötürü kamu davası açılması ile çocuğun iyileşmesi hallerinde erteleme kararı kaldırılarak cezanın infazına derhal başlanacaktır.

İşbu düzenleme 05.04.2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

BURSA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

SANIK:

MÜDAFİİ: Av. Enes SENCER

ADRESİ:

SUÇ: Uyuşturucu Ticareti Yapma

KONU: Ceza infazının ertelenmesi istemimize ilişkindir.

AÇIKLAMALAR :

1-) Müvekkilimiz … … hakkında … suçuna ilişkin olarak Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/…/… tarih …/… E. …/… K. sayılı kararı ile…. ay …. gün hapis cezasına hükmedilmiştir ve karar kesinleşmiştir.

2-) Müvekkilimiz geçen ay doğum yapmış olup , cezaevine girmesi kendisi için büyük hak kayıplarına yol açacak olup telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracaktır.

3-) Bu sebeple müvekkilimiz hakkında verilen cezanın infazının ertelenmesi için tarafınıza başvurma zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER : 5275 S. K. m. 4, 5, 17.

İSTEM VE SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ceza infazının ertelenmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz. …/…/…

Sanık Müdafii

Av. Enes SENCER

İnfazın Ertelenmesi Yargıtay Kararları


İnfazın Ertelenmesi Talebinin Reddine İtiraz

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlünün İstemiyle İnfazın Ertelenmesi” başlıklı 17. maddesinde kesinleşmiş mahkûmiyet cezalarının hangi şartlarda ertelenebileceği hüküm altına alınmış olup, erteleme veya infaza ara verme konusunda karar verme yönünden infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığına tamamen takdir hakkı verildiği, infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığının hükümlünün infazın ertelenmesi yönündeki istemini olumlu veya olumsuz şekilde karara bağlamış ise bu karara karşı yasa yolu öngörülmediğinden, infaz hakimliğinin itirazın usulen reddi kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır (Yargıtay 1CD Esas : 2021/75 Karar : 2021/12921).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hemen Arayabilirsiniz