Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma Suçu Nedir?(TCK 170)
Bu çalışmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 170. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu ve 171. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu ile
bu suçun diğer suçlarla içtimaı hususu ayrıntısıyla incelenmiştir. Özellikle bu suçların yaralama ve öldürme suçlarıyla içtimaına açıklık getirilmiş,
genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun da yaralama ve
öldürme suçları dışında tehdit, mala zarar verme ve görevi yaptırmamak
için direnme suçlarıyla içtimaı ele alınmıştır. Yapılan açıklamalar, elverdiğince Yargıtay kararları ile desteklenmiş ve çalışma, bir değerlendirme
ve sonuç yazısıyla tamamlanmıştır
Genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak kişilerin sağlıklarına, hayati durumlarına ve malvarlıklarına bilerek ve kontrollü olarak, sosyal yaşamlarını tehlikeye sokma durumudur. Örneğin bir asker uğurlamasında silah ateş edilmesi kasten yapılan bir eylemdir.
Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçu TCK 170 maddesine göre şekillenmiştir. Genel tehlike yaratan kısmında yer almaktadır. TCK 174 maddesi olan tehlikeli madde bulundurma ve el değiştirme suçunu şekillendirmiştir. Çünkü tehlikeli madde bulundurmak, saklamak, satış yapmak ve üretmek genel güvenliği kasten tehlikeye sokmaktadır.
TCK MADDE 170 |
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması Madde 170- (1) Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda; a) Yangın çıkaran, b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan, c) Silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan, Kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Yangın, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkın tehlikesine neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. |
Kanun maddesinden de görüldüğü üzere maddenin birinci fıkrasında somut tehlike suçuna ikinci fıkrasında ise soyut tehlike suçuna yer verilmiştir. Madde gerekçesine göre;
Maddenin birinci fıkrasında, bu suçu oluşturan seçimlik hareketler, yangın çıkarmak; bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak; silâhla ateş etmek veya izinsiz patlayıcı madde kullanmak, olarak belirlenmiştir. Ancak, bu fiiller dolayısıyla cezaya hükmedebilmek için, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından somut bir tehlikenin meydana gelmesi gerekir. Böylece, söz konusu suç, bir somut tehlike suçu olarak tanımlanmıştır. Maddenin ikinci fıkrasında ise, bir soyut tehlike suçu tanımına yer verilmiştir. Bu hükümde, yangın, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkın tehlikesine neden olmak, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu fiiller dolayısıyla cezaya hükmedebilmek için, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından somut bir tehlikenin meydana gelmesi gerekmemektedir. Bu fiillerin işlenmesiyle bir zarar neticesinin meydana gelmesi halinde, meydana gelen zarara ve bu zararın meydana gelmesi açısından failin kast veya taksirine göre başka suçlar oluşacaktır. Örneğin, toplumda genel güvenliği tehlikeye sokan bir etki meydana getiren fiiller sonucunda bir veya birkaç kişi ölmüş veya yaralanmış ya da kişiler malvarlığı itibarıyla zarar görmüş olabilir. Bu gibi durumlarda, farklı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerekir.
Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu, TCK 170/1’e göre karar verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Bununla birlikte suçun TCK m.170/2’deki haliyle seçimlik ceza uygulandığında, mahkeme bir kere hapis cezası verdikten sonra bu ceza adli para cezasına çevrilemez.
Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu nedeniyle HAGB kararı verilmesi mümkündür.
Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.
Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma
Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu, uzlaşma çerçevesinde bulunan suçlardan değildir.
Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu, şikayete tabi suçlar arasında olmadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi bulunmamaktadır.
Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması suçu TCK 170/1’de ve TCK 170/2’de ayrı ayrı belirtilmiş ve cezaları belirlenmiştir. Suçun TCK 170/1’de belirtilen hali için verilecek ceza adli para cezasına çevrilebilir ancak TCK 170/2’de belirtilen halinde ceza hapis veya adli para cezası olarak belirlendiğinden, mahkeme cezayı hapis cezası olarak belirler ise bu ceza adli para cezasına çevrilemez.
Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması Suçu İçin Ön Ödeme
TCK 75. Maddesinde ön ödeme kurumunu tanımlamış ve hangi suçlar için ön ödeme yapılarak soruşturma ve kovuşturma yapılmadan failin kurtulabileceğini belirtmiştir. Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması Suçu “Ön Ödeme” kurumundan yararlanan bir suçtur. Bu sebeple kanun maddesi uyarınca bu suçla alakalı olarak fail ön ödemede bulunarak soruşturma ve kovuşturmadan kurtulabilir.
Ceza hukukunda önödeme, uzlaşmaya tabi suçlar h hariç olmak üzere sadece adli para cezası yaptırımını içeren suçlarda veya yasa maddesinde belirlenen hapis cezasının üst sınırı 6 ayı geçmeyen suçlarda failin belli bir miktar para ödeyerek soruşturma veya kovuşturmanın sonuçlarından kurtulmasını sağlayan bir kurumdur (TCK m.75). Uygulamada, mahkeme veya savcılık tarafından yapılan ödeme önerisine halk arasında “ön ödeme emri” denildiği görülmektedir.
Önödemenin yapılması halinde soruşturma aşamasında kamu davası açılmayarak KYOK verilir. Kovuşturma aşamasında ise, önödemenin gerçekleştirilmesi halinde mahkeme tarafından kamu davası hakkında düşme kararı verilir. Önödeme, devlet ile vatandaşın yaptığı bir çeşit suç anlaşmasıdır.
Görevli Mahkeme hangisidir?
Bu suç için yargılama yapmaya görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.
Zamanaşımı
Bu suç için dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır.
Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma Suçu İle İlgili Sık Sorulan Sorular

Meskun mahalde ateş etmek cezası nedir?
“Meskûn mahalde silâh atmak” suçu, Türk Ceza Kanununun “Kabahatler” başlıklı üçüncü kitabının 551 inci maddesinde yeralmakta ve bu suçu işleyenlerin elli liraya kadar hafif para cezası bulunur.
Havaya ateş etmek suç mu?
Meskun mahalde silahla havaya ateş edilmesi, toplumun genel güvenliğini tehlikeye atan bir hareker olduğu için suçtur.
Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma Suçunda Haksız Tahrik İndirimi Uygulanır mı ?
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun niteliği itibariyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, 29. maddesi uyarınca (haksız tahrik nedeniyle) indirim yapılması, bozma nedenidir (yargıtay 8. Ceza Dairesi-Karar: 2016/4693).
Kuru Sıkı Tabancayla Ateş Etmenin Cezası Nedir ?
Kuru sıkı tabanca ile havaya ateş etme eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 170/1-c madde ve fıkrasında tanımlanan ve içinde silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı, 5236 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan gürültüye neden olma kapsamında olup idari yaptırımı gerektirdiği gözetilmeden, yazılı şekilde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 8.Ceza Dairesi – Karar : 2018/8665).
Ateşlenebilen bir silahın işlevine uygun ve sonuç doğurmaya elverişli bulunmayan “kuru-sıkı” olarak tabir edilen tabanca ile yerleşik yerde ateş etme şeklindeki eylem, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan gürültüye neden olma kapsamında olup, idari yaptırımı gerektirdiği ve anılan Yasa’nın 18/1. madde ve fıkrası hükmü gözönüne alındığında mülkiyetin kamuya geçirilmesinin de mümkün olmadığı gözetilmeden, eylemin nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek sanığın 5237 sayılı Türk ceza Kanunu’nun 170/1-c maddesi uyarınca cezalandırılmasına ve “kuru-sıkı” mermilerin de ladesi yerine müsaderesine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar: 2009/3413).
Kavga Sırasında Havaya Ateş Açmak
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; kavga esnasında sanıkların av tüfeği ile korkutmak amacıyla havaya doğru ateş etme şeklindeki eyleminin, TCK.nun 106/2-a maddesine uyan silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı biçimde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar : 2018/8202).
Mala Zarar Verme Suçuyla İçtima Hali Olursa Durum Ne Olur ?
Mala Zarar Verme Suçuyla içtima Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu ile mala zarar verme suçu aynı olayda bulunabilir. Örneğin, bir evin ateşe verilmesi olayında
hem TCK m.170/1-a hükmündeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu, hem de TCK m.152/2-a hükmündeki mala zarar verme suçu oluşur. Bu durumda TCK m. 44 uyarınca fikri içtima hükümleriuygulanarak ağır olan suçtan ceza verilir.Ağır olan cezanın tespit edilebilmesi için cezanın somutlaştırılması gerekir. Yukarıdaki örneği dikkate alacak olursak, TCK m.170/1-a hükmünden verilecek netice ceza ile TCK m.152/2-a hükmünden verilecek netice ceza kıyaslanmak suretiyle ağır olan cezadan hüküm kurulmalıdır. Eğer olaydaki mala zarar verme şikâyete tabi ise ve şikâyet yoksa genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçu uygulanır. Örneğin, husumet beslediği mağdurun arabasına kurşun sıkan failin eylemi hem TCK m.170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu, hem de TCK m.151/1 hükmündeki mala zarar verme suçunu oluşturur. Eğer mağdur şikâyetçi olmamışsa, eylem genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçuna dönüşecektir.
Tehdit Suçuyla İçtima Hali Olursa Durum Ne Olur ?
Tehdit Suçuyla İçtima Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu ile tehdit suçu aynı olayda bulunabilir. Örneğin, hasmını tehdit etmek kastıyla meskûn mahalde havaya doğru silahla bir iki el ateş eden failin eylemi hem TCK m.170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu, hem de TCK m.106 hükmünde düzenlenen tehdit suçunu
oluşturur. Bu durumda tehdit suçu ile genel güvenliğin kasten tehlikeyesokulması suçları arasında TCK m.44 uyarınca fikri içtima hükümleri
uygulanacaktır.Yargıtay uygulamasına göre silahıyla hiçbir söz sarfetmeden tehdit etmek eyleminin TCK m.106/2-a hükmündeki silahla tehdit suçuna vücut vermeyeceği kabul edilmiştir. Yargıtay‟a göre bu durumda TCK m. 106/ 1- ikinci cümle hükmündeki sair tehdit suçu oluşur. Eğer bunun yanındatehdit içeren sözler de sarfedilmişse, TCK m.106/2-a hükmü uyarınca
silahlı tehdit suçu oluşur.
Polisten Kaçarken Havaya Ateş Açma Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçudur
Görevi yaptırmamak için direnme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
Tüm dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin kullandığı araçtan kolluk görevlilerince şüphelenilmesi üzerine dur ihtarına uymayarak kaçtığı, kovalamaca sırasında sanığın yakalanmamak için araçtan ateş etmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, kül halinde 265/1-4 ve 43/2. madde ve fıkralarında tanımlanan suça uyduğu gözetilmeksizin, ayrıca genel ğüvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan da hüküm kurulmusı bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar: 2016/3033).
TCK MADDE 170 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Yargıtay
- Ceza Dairesi
Esas : 2017/23901
Karar : 2018/198
Karar Tarih: 11.01.2018
Bozma öncesi kurulan hükümde toplam cezanın 6000 TL adli para cezası olduğu, bu haliyle bozma sonrası kurulan hükümde sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının ihlal edilmemiş olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
Sanık hakkında hüküm kurulurken, uygulanan kanun maddesi olarak 170. maddesinin ının (a) ve (c) bentlerinin gösterilmesi gerekirken (c) bendi yerine (b) bendi ile hüküm kurulmuş ise de, bu husus sonuç cezaya etki etmediğinden yerinde düzeltilmesi olanaklı maddi yazım hatası kabul edilmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafinin, sanığın savunma hakkının kısıtlandığına ve lehe hükümlerin uygulanmamasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay
- Ceza Dairesi
Esas : 2016/6040
Karar : 2018/290
Karar Tarih: 09.01.2018
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, arazi anlaşmazlığı nedeniyle tüfeği mağdurlara doğrultması ve ayrıca havaya doğru ateş etmesi eylemlerinden ötürü TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükmü uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, ayrıca TCK’nın 170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Yaşı küçüklüğü nedeniyle dosyası tefrik edilen …’ın soruşturma dosyası ve açılmışsa dava dosyasının örneği getirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Tehdit suçu yönünden, dosya kapsamına göre taraflar arasında önceye dayalı arazi anlaşmazlığı olduğunun anlaşılması ve sanığın savunmasında, mağdurların kendi evine doğru ateş etmeleri nedeniyle karşılık olarak ateş ettiğini belirtmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak TCK’nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
4-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günü, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık (Yado oğlu) …’un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Silahla Belirli Bir Kişiye Ateş Etme
Sanık C.’ın, olay gecesi kendisine ait 9 mm.lik Sig Sauer marka taşıma ruhsatlı tabanca ile kimliği tespit edilemeyen kişi ya da kişilerle birlikte daha önce husumetli oldukları mağdurların ev ve avlu duvarlarına korkutmak aracıyla ateş etmesinden ibaret olayda; eylemin belli kişilere yönelik olup belirli bir amaç ve hedef gözetildiği nazara alındığında tehdit suçunu oluşturduğu, 170/1. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir (Yargıtay CGK – Karar: 2015/185).
Sanığın, tartıştığı mağduru takip ederek önce seyir halindeyken daha sonrada aracını park edip iş yerine sığınmak isterken mağdura yaralama kastıyla ateş ettiği, mağdurun yaralanmadığı, ancak işyeri ve aracın zarar gördüğü olayda; mağdurun hedef alınarak ateş edilmesi nedeniyle 170/1. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir. Ulaşılan bu sonuç gözönüne alındığında, kasten yaralama suçuna teşebbüs ve mala zarar verme suçundan sanık hakkında tek eylemle iki farklı suçun oluşmasına sebebiyet verdiğinden 44. maddesi delaletiyle en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerekirken, yerel mahkemece iki suçtan da ayrı ayrı hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır (Yargıtay CGK-Karar: 2014/164).
SANIĞA HEM “SİLAHLA TEHDİT” HEM “GENEL GÜVENLİĞİN KASTEN TEHLİKEYE SOKULMASI” SUÇUNDAN DOLAYI AYRI AYRI CEZA VERİLMESİ HATALIDIR
“…Sanığın, mağdurun evinin önünde havaya doğru ateş etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin bir bütün halinde TCK’nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahla tehdit ve aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, bu durumda TCK’nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi gerekirken, ayrıca genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı, sanık …’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA…” (4. Ceza Dairesi 2019/4538 E. , 2021/27547 K.)
Boş Eve Atılan Molotofla İlgili Yargıtay Kararı
“…Sanığın dosyada adı geçen finans kuruluşuna ait binaya, hafta sonu tatili olması nedeniyle içeride kimsenin bulunmadığı bir sırada molotof kokteyli atması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın kastının yalnızca söz konusu binaya zarar vermek olduğunun anlaşılması, zarar gören bina içinde kimsenin olmayışı ve tehdit eyleminin sadece gerçek kişilere karşı işlenebilen bir suç olması ve ayrıca sanığın genel güvenliğe karşı bir eyleminin olmadığının görülmesi, sanığın eyleminin kül halinde mala zarar verme suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında ayrıca silahla tehdit ve genel güvenliğin tehlikeye sokulması eylemlerinden yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA…” (4. Ceza Dairesi 2015/27740 E. , 2020/1039 K.)
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu avukat Bursa
TCK 170 cezası, somut ve soyut tehlike suçu nedir, meskun mahalde ateş etmek cezası, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak, kurusıkı tabanca ile havaya ateş etmenin cezası, havaya ateş etmenin cezası, havaya ateş etme suçu, silahla havaya ateş etme cezası, ceza avukatı istanbul ve tüm hukuki konulardaki danışmanlık ve her türlü talepleriniz için SENCER Hukuk ve Danışmanlık Ofisi’ne ulaşabilirsiniz
2 Comments
Merhaba taşıma ruhsatılı silahimla mahalle dışında yeni aldığım için deneme amaçlı 8 el ateş ettim polis ekipleri geldi ve silahıma el konuldu ne yapmalıyım balistik e gideceğini söylediler sonra mahkemeye sevk edilecek dediler silahımı alabilirmiyim
detaylar için arayabilirsiniz 0506 419 01 16