İçeriğe geç
Anasayfa » YAZILARIMIZ » Cezayı Aleyhe Değiştirme Yasağı Nedir?

Cezayı Aleyhe Değiştirme Yasağı Nedir?

Cezayı Aleyhe Bozma Yasağı

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Sanık lehine başvurma halinde verilecek hüküm” başlıklı 283. maddesine göre; “İstinaf yoluna yalnız sanık lehine başvurulmuşsa, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz”.

A. Genel Olarak Aleyhe Bozma Yasağı

Bir hüküm, davanın taraflarından yalnız biri tarafından temyiz edilirse, Yargıtay, temyiz edilen hükmü, temyiz eden tarafın aleyhine olarak bozamaz1 ; buna aleyhe bozma yasağı denir

  • Aleyhe değiştirme yasağı kuralı, hükme karşı yalnızca sanığın, sanık savunmanının, sanığın eşi ya da yasal temsilcisinin yasayoluna başvurması durumunda uygulanır. Ayrıca yasayollarının genel hükümleri arasında, Cumhuriyet savcısının sanık yararına yasayoluna başvurması durumunda da bu kuralın uygulanacağı düzenlenmiştir.
  • Yasayolu davasının görüleceği mahkemeyle bozma sonrasında yargılama yaparak yeniden hüküm kuracak ilk derece mahkemesi, yalnızca yaptırımı (cezayı) ve sonuçlarını sanık aleyhine ağırlaştıramazlar. Ancak, eylemin ceza hukukundaki (suç hukukundaki) adını, yani niteliğini değiştirebilirler . Suçun vasfı için kazanılmış hak durumu mevcut olamayacağından suçun vasfı değişebilecektir. Bir örnekle açıklayacak olursak ilk derece mahkemesi suçun vasfını 4 sene olarak nitelikli hırsızlık suçundan belirlemiş ve hükmü vermiş olsun bu kararı istinaf eden sanık istinaf incelemesi sonucunda daha ağır cezayı gerektiren bir suç tipi olan yağma ile karşılaşsa dahi verilecek olan ceza 4 senenin üzerinde olamayacaktır. Suç vasfı yağma olarak değişse bile ilk derece mahkemesinin verdiği 4 senelik hükmün üzerine çıkılamayacaktır. Burada suçun vasfının değişebilmesine doktrinde bozmadan sonra serbestlik ilkesi denmektedir.
  • Aleyhe bozma yasağı sanığa, haksız olduğunu düşündüğü bir hükme karşı kendisine tanınan hukuki yolları kullanmasından dolayı daha ağır bir cezayla karşılaşması riskini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Böylece sanık haklı olduğunu düşündüğü davasında herhangi bir çekince duymadan bir üst mahkemeye başvuru yapabilecektir.
  • İtiraz gerektiren durumlarda ve güvenlik tedbirlerine ilişkin kararlarda “aleyhe değiştirme yasağı” uygulama alanı bulmaz. Hükmün açıklanması geri bırakılması(hagb) kararlarına karşı itirazlar bu kapsama girmez zira a bu bir itiraz incelemesidir.
  • Aleyhe bozma yasağı, düzenlendiği ilgili hü­kümlerde sadece “ceza” yaptırımından bahsetti­ği için güvenlik tedbirleri için geçerli değildir
  • İlk hükümde cezanın ertelendiği du­rumlarda, bozmadan sonra verilen hükümde de cezanın ertelenmesi gerekir.

!!!!! İlk derece mahkemesi tarafından verilen son kararda hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da hükmedilmişse, istinaf mahkemesince adli para cezası
kanuna aykırı bulunarak kaldırılsa da, hapis cezasının süresi aleyhe değiştirilemez.Aleyhe değiştirme yasağı sadece hapis cezalarında değil, para cezalarında da geçerli olduğundan, bozma sonrası verilen hükümde para cezasının artırılabilmesi mümkün değildir

Tekerrür Hâlinde Aleyhe Bozma Yasağı

TCK md. 58’de yer alan tekerrür, bir kişinin işlediği suçtan dolayı mahkum olduktan sonra yeni bir suç işlemesi veya önceki işlediği suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suç işlemesidir.

Yargıtay içtihatlarında tekerrüre ilişkin hükümlerin aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirildiği görülmektedir. Yargıtay’a göre bozma kararı verilen hükümde tekerrür hükümleri dikkate alınmamış olmasına rağmen, bozmadan sonra ilk derece mahkemesince tesis edilen yeni hükümde tekerrürün dikkate alınması aleyhe bozma yasağının ihlalini doğurmaktadır.

“Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarında uyuşmazlık; 5237 Sayılı T.C.K.nun 58/6 ncı maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken, tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir. Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmediği durumda, aleyhe değiştirememe ilkesinin gözetilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde 5237 Sayılı Kanunun 58. maddesinin 6 ve 7 nci fıkralarının uygulanmasına karar verilmemiş olması ve aleyhe yönelen temyizin de bulunmaması halinde lehe temyiz davası üzerine cezanın aleyhe değiştirilmemesi kuralı uyarınca, hükmün tekerrür hükümlerinin uygulanmaması isabetsizliğinden bozulması olanaklı değildir. Adli sicil kaydında yer alan ilamlar denetime olanak verecek biçimde getirtilmeden ve hangi ilamın tekerrüre esas alındığı kararda gösterilmeden T.C.K.nun 58. maddesi uyarınca sanığa hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve 2. defa tekerrür hükümleri uygulandığından sanığın koşullu salıverilme hükümlerinden yararlandırılmamasına karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. YCGK, 06.03.2012, E: 2011/13-384-K: 2012/82, Kaynak: Kazanci

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hemen Arayabilirsiniz