İcra Ceza Mahkemesi Kararına İtiraz Dilekçesi Nafaka
BURSA NÖBETÇİ İCRA CEZA MAHKEMESİ’NE
Gönderilmek Üzere
ADANA … İCRA CEZA MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO : 202…/… E., 202…/… K.
İTİRAZ EDEN MÜŞTEKİ : …
VEKİLİ : Av. Enes SENCER – Bursa Barosu (6919)
SANIK : …
KONU : Adana … İcra Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve …/… E., …/… K. sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesi uyarınca itirazen kaldırılması ve sanık hakkında yeniden hüküm kurulması talebidir.
AÇIKLAMALAR
Sayın Mahkemenin incelemesine sunulan bu itirazımız, sanık hakkında verilmiş beraat kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle yapılmaktadır. Şöyle ki:
Müvekkil tarafından, sanığın nafaka yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle ilamlı icra takibine başvurulmuş; yapılan yasal başvuruya rağmen nafaka ödenmediği için TCK 344. madde kapsamında cezai sorumluluğu doğduğu düşünülerek şikayet yoluna gidilmiştir.
Ancak Adana … İcra Ceza Mahkemesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı şekilde “icra emrinin borçluya tebliğ edilmediği” gerekçesiyle suçun unsurlarının oluşmadığı kanaatiyle sanığın beraatine hükmetmiştir. Bu karar hukuka, yerleşik Yargıtay içtihatlarına ve kanun hükümlerine açıkça aykırıdır.
I. VEKİLİ BULUNAN DOSYALARDA TEBLİGATIN VEKİLE YAPILMASI ZORUNLUDUR
İlgili icra takibi dosyasında borçlu sanık, sürecin başından itibaren vekil ile temsil edilmiştir. Bu durumda uygulanması gereken açık hükümler şunlardır:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu m. 11: “Vekil aracılığıyla takip edilen işlerde tebligat yalnızca vekile yapılır.”
- Avukatlık Kanunu m. 41: “Vekil tayin edilen avukata yapılan tebligat müvekkile yapılmış sayılır.”
- HMK m. 73 ve 81: “Tebligatlar yalnızca avukata yapılır; ayrıca müvekkile tebligat yapılması gerekmez.”
Bu açık ve amir hükümlere rağmen, icra emrinin asile yapılmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi kanun hükümlerini yok saymak anlamına gelir.
II. YARGITAY KARARLARI DA BU HUSUSU AÇIKLIKLA ORTAYA KOYMAKTADIR
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/15248 E. – 2010/28616 K. sayılı ve 02.12.2010 tarihli kararında:
“Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat yapılması gerekir. İcra emrinin vekile değil de doğrudan borçluya yapılması halinde tebligat geçerli değildir. Vekil varken asile yapılan tebligat yasaya aykırıdır.”
denilmiştir.
III. TEBLİĞ USULSÜZ OLSA BİLE SANIK İCRA EMRİNDEN HABERDARDIR
Her ne kadar mahkeme kararında tebligat yönünden sorun olduğu değerlendirilmişse de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi bu noktada devreye girmektedir:
“Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.”
Somut olayda:
- 07.04.2016 tarihinde nafaka alacağına ilişkin ilamlı icra takibi başlatılmış,
- İcra emri vekil olan avukata usulünce tebliğ edilmiş,
- Sanık ise bu tebligata istinaden 15.04.2016 tarihinde icra dosyasına savunma sunmuştur.
Bu durum, sanığın icra emrinden haberdar olduğunu ve içeriğini bildiğini açıkça ortaya koymaktadır. O halde, usulsüz olduğu varsayılsa dahi sanığın öğrenme tarihi olan 15.04.2016 tarihi, Tebligat Kanunu m. 32 uyarınca geçerli tebliğ tarihi olarak kabul edilmelidir.
IV. SONUÇ OLARAK BERAAT KARARI YASAYA AYKIRIDIR
Mahkemece verilen beraat kararı;
- Açık kanun hükümleriyle,
- Yargıtay içtihatlarıyla,
- Dosya kapsamındaki belgelerle,
çelişmektedir. Sanığın, vekiline yapılan usulüne uygun tebligata rağmen, nafaka borcunu ödememesi nedeniyle TCK m.344 uyarınca cezai sorumluluğu doğmuştur. Bu sorumluluk görmezden gelinerek verilmiş olan beraat kararı hukuka aykırıdır ve kaldırılması gerekmektedir.
TALEP VE SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, Adana … İcra Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve …/… E., …/… K. sayılı hukuka açıkça aykırı beraat kararının, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesi gereğince itirazen kaldırılmasına, sanık hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
İtiraz Eden Müşteki Vekili
Av. Enes SENCER
2
BURSA NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
SUNULMAK ÜZERE
X 1. İCRA CEZA MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE
DOSYA NO : X
İTİRAZ EDEN : [Ad Soyad]
VEKİLİ : Av. Enes SENCER – Bursa Barosu (6919)
KONU : X 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve … E., … K. sayılı düşme kararına itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Sayın Mahkeme tarafından verilen karar, usul ve yasaya açıkça aykırı olup, itirazen kaldırılması zorunluluk arz etmektedir. Açıklamak gerekirse:
- Müvekkil tarafından X İcra Müdürlüğü’nün X esas sayılı dosyasında başlatılan ilamlı takipte, borçlu sanık ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş, bu nedenle İcra Ceza Mahkemesine taahhüdü ihlal suçu kapsamında şikâyette bulunulmuştur.
- Sanık, takip dosyasında iki ayrı tarihte taahhütte bulunmuş, mahkeme ise ilk taahhüdü esas alarak, şikâyet süresinin geçtiği gerekçesiyle hataen düşme kararı vermiştir.
- Oysa ki tarafımızca yapılan şikâyet, ilk taahhüde ilişkin olmayıp, sanığın X tarihinde imzaladığı ikinci taahhüt ve bu taahhüde ilişkin X tarihli 10. taksitin ödenmemesi nedenine dayanmaktadır.
- Dilekçemiz ve dosya kapsamı incelendiğinde açıkça görülecektir ki, şikâyete konu edilen ihlal X tarihinde gerçekleşmiş olup, tarafımızca X havale tarihli dilekçe ile süresi içinde şikâyet başvurusu yapılmıştır.
- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince, taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için;
- Geçerli bir taahhütte bulunulmuş olması,
- Bu taahhüde aykırı şekilde taksitlerin ödenmemesi,
- Şikâyetin yasal süre içinde yapılması şarttır.
Somut olayda bu unsurların tamamı mevcutken, eksik ve hatalı değerlendirme ile düşme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
- Ayrıca Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, “şikâyete konu edilen ihlalin hangi taahhüde ilişkin olduğunun açıkça belirtilmesi halinde, önceki taahhütler dikkate alınmaksızın yalnızca belirtilen taahhüt esas alınır.” (Bkz. Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2021/3826 E., 2022/5487 K.)
- Dava konusu edilmeyen ilk taahhütle ilgili değerlendirme yapılması ve buna dayalı olarak düşme kararı verilmesi, maddi vakıa ve hukuki nitelendirme açısından hatalıdır.
HUKUKİ NEDENLER
2004 sayılı İİK m. 340, 347 ve ilgili sair mevzuat, Yargıtay kararları.
SONUÇ ve TALEP
Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle;
- X 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve … E., … K. sayılı hukuka aykırı düşme kararının CMK m. 223/9 uyarınca itirazen kaldırılmasına,
- Sanığın X tarihli taahhüdünü ihlal etmesi nedeniyle İİK m. 340 gereğince cezalandırılmasına karar verilmesini,
saygıyla ve vekâleten arz ve talep ederim.
İtiraz Eden Vekili
Av. Enes SENCER
3
ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE
Gönderilmek Üzere
ANKARA … İCRA CEZA MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO : 202…/… E.
MÜŞTEKİ : …
VEKİLİ : Av. … (ANKARA Barosu)
ŞÜPHELİ : …
KONU : … İcra Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve … sayılı beraat kararına itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Sayın Mahkeme tarafından verilmiş olan beraat kararı, dosya kapsamı, şikâyet gerekçesi ve şüphelinin ödeme iddiaları nazara alındığında usul ve yasaya açıkça aykırıdır. Bu itibarla aşağıda arz edilen gerekçelerle kararın itirazen kaldırılması gerekmektedir:
- Müvekkil tarafından, … Aile Mahkemesi’nin … tarihli ve … E., … K. sayılı ilamına dayanılarak, şüpheli hakkında Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile nafaka alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmıştır.
- Şüpheli, hakkında başlatılan takipte nafaka borcunu ödememiş, bu nedenle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesi kapsamında cezai sorumluluğunun doğduğu düşünülerek tarafımızca Ankara … İcra Ceza Mahkemesi’ne … tarihinde şikâyette bulunulmuştur.
- Ancak mahkeme, ödeme emrinin tebliği ile şikâyet tarihi arasında şüphelinin en az bir aylık nafaka borcunu ödemediğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermiştir.
- Şüpheli, dosyaya sunduğu … tarihli beyanında, nafaka borçlarını ödediğini ileri sürmüş ve bazı ödeme dekontlarını ibraz etmiştir. Ancak;
- Bu ödeme dekontlarında hangi borca ilişkin ödeme yapıldığı açıkça belirtilmemiştir.
- Türk Borçlar Kanunu’nun 101. maddesi uyarınca birden fazla borç bulunduğunda borçlu, hangi borç için ödeme yaptığını alacaklıya bildirmelidir. Bu bildirim yoksa, alacaklı ödemenin hangi borca mahsup edileceğini tayin etme hakkına sahiptir.
- Şüpheli tarafından haricen ve dekont içeriğinde açıklama yapılmaksızın yapılan ödeme, TBK m.101/3 gereği, alacaklı tarafından belirlenen borca mahsup edilmek durumundadır. Bu doğrultuda yapılan ödemenin, takibe konu alacakların ilk sırasına yani daha önceki dönem borcuna mahsup edildiği kabul edilmelidir.
- Somut olayda tarafımızca yapılan şikâyet, … ayına ait nafaka borcunun ödenmemesi nedenine dayalıdır. Dosya kapsamındaki dekontlarda … ayına ilişkin herhangi bir ödeme yer almamaktadır.
- Dolayısıyla, beraat kararının gerekçesini oluşturan “ödeme yapılmıştır” iddiası, hem TBK m.101’e hem de dosya kapsamındaki belgelerin içeriğine açıkça aykırıdır. Dosya borçlusu, şikâyete konu nafaka borcunu ödememiştir. Yine 2004 sayılı İİK’nın 344. maddesindeki unsurlar oluşmuştur:
- Geçerli ilam,
- Takip yapılması,
- Tebligat,
- Borcun ödenmemesi,
- Süresi içinde yapılan şikâyet.
- Nitekim Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında da benzer durumlarda, dekontta açıklama bulunmaması halinde alacaklının belirleyeceği borca mahsup esas alınmakta ve ödeme genel anlamda “nafaka borcunu sona erdirmez” şeklinde yorumlanmaktadır.
(Bkz. Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2021/5793 E., 2022/3260 K., T: 21.04.2022)
HUKUKİ NEDENLER
CMK m. 223/9, İİK m. 344, TBK m. 101 ve ilgili sair mevzuat.
SONUÇ VE TALEP
Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle;
- Ankara … İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen … tarihli ve … E., … K. sayılı beraat kararının CMK’nın 223/9. maddesi gereğince itirazen kaldırılmasına,
- Şüphelinin, şikâyete konu … ayı nafaka borcunu ödemediği açık olduğundan, İİK m.344 uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesini,
saygılarımla vekâleten arz ve talep ederim.
Tarih: …/…/2025
Müşteki Vekili
Av. …


